Hazırlık maçlarında ve ligin ilk haftasında Sivasspor karşısında, methiyeler düzülen takım, ne oldu da ayağa kalkamaz duruma geldi. Hadi biz yeniyiz, yanıldık. Bunca yıldır kalem oynatan ustalar da mı yanıldı? Yok yok bu takıma bir şeyler oldu. Geçen sene en fazla alkışladığımız "kazanma arzusu" nerelere gitmiş. Başlangıçta az da olsa beliren oyun şablonu nerede? Oyunu ısrarla kanatlara yayan, ters toplarla rakibi dengesiz yakalayan, şut delisi yapan takıma ne oldu? Ya kulübe? Yanal'ın en çok eleştirilen tarafı değil miydi kulübeyi hazır tutmamak? Trabzonspor'un geçen sezonlardan devam eden yanlış transfer politikası temel etken. Aldığın yabancıların yerlilerden artısı. Ücrette bile var bu fark. Birisi euro-dolar, diğeri TL üzerinden akıtıyor terini. Bakalım rakiplere. Onlardakilerin ve bizdekilerin katkılarını teraziye bile koyamazsınız. İki yönlü oynaması beklenen orta sahanın tek yönü bile görünmüyor. Ne savunmada ne de hücumda varlar. Isırmıyor orta saha. Hepsi "sağlıklı yaşam yürüyüşünde."
10 numara eksikliği Bazıları cin olmadan şeytan olmaya kalkmış. Son iki lig maçında da görüldü ki, Tjikuzu'ya yanaşan rakip oyuncu onun topu savunmaya oynamasına neden oluyor. Egemen- Song ikilisi önce 3-4 defa yan pas yapıp, küçük bir baskıda dahi topu şişirerek uzun oynuyorlar. Orta saha oyuncularının kendilerini gösterip top almaları gerekmez mi? Onlar ise Egemen ve Song'u izleyip "Bak ya, adamlar ne güzel de paslaşıyorlar" diye iç geçiriyorlar. Günümüz futbolunda yeri olmasa da mevcut oyuncu profili içerisinde, 10 numara eksikliğini hissediyor Trabzonspor. Trabzon'dan puan almanın en kolay yolu kapanmaktan geçiyor. Bulursan bir iki ani atak, öper başına koyarsın. Bu takıma saha içerisinde kıvılcım gerek ki ateş yansın. Kulübeden değil ateş, ince bir duman dahi çıkmıyor. Profesyonel kadro Karaman-Kazancıoğlu ikilisi ve yönetim. Yapın bir şeyler artık. Sabır diyerek 30 yaş üzerinin hayallerini satın aldınız. Bari 10 yaşındaki yeni tomurcuklara yazık etmeyin.