Planlı bir ekonomi eşliğinde, şartları da zorlayarak isabetli transferler yapınca son 7 resmi maçta 25 gol atan bir takım ortaya çıkabiliyor. G.Saray bu sezon keyifle izlenen bir takım görünümünde. Tabii hâlâ sayıca fazla 'endişeli' grubun olduğunu da biliyoruz. Ben bu grubun dışındayım. "Adam olacak çocuk belli olur" misali G.Saray'ın bugünkü başarısının gelecekteki konumunu belirleyebileceğini düşünenlerdenim. Ortada bir Ferrari var, direksiyonunda da kaliteli bir pilot. Yani hedef adına bence yol şimdiden yarılanmış. Biraz dikkat, çok çalışma ve şans Ferrari'yi hedefine rahat ulaştırabilecek. Rijkaard'ı yaptıkları ve yapmadıkları ile bir sezon boyu konuşacağız ama artıları hep fazla olacak belli ki. Çünkü her maçta farklı bir yönünü görebiliyoruz. Disiplini, adaleti ve futbolcularına verdiği değer ve örnek bir hoca görüntüsü ile şimdiden gönülleri fethetmiş durumda. Tallinn maçı sonrasında yardımcısı Neeskens'i medya önüne sürüp başarıyı birlikte paylaşım örneği vermesi, dikkatleri 'ben' değil 'biz'in üzerine çekmesi de futbol dünyasında 'es' geçilmeyecek bir durum olsa gerek. Umarız bu görüntüler haftalık değil de sezonluk olur. Çünkü biliyoruz ki başarının görünmeyen sırrı istikrardır. G.Saray'ın da kalıcı başarıları paylaşması için istikrara ihtiyacı vardır.
Alkışlanıyor Teknik adamından malzemecisine kadar tüm bireylerin, yakalanan şu ortamı geliştirmek öncelikli görevleri olmalıdır. Keita'ya oynadığı ilk maçta "Ahı gitmiş vahı kalmış" diyenler bugün alkış tutuyor. Elano için de biraz sabır gerektiği inancındayım. Onu da alkışlayacağımız günler yakındır. Başarının olduğu yerde doğal olarak tüm düşünceler de pozitif oluyor. Bu güzelliklerin Kayserispor galibiyetiyle perçinlenmesi dileğimle.