Şişeden çıkan cin, adama en çok ne istediğini sorar... Adam bir kadın istediğini söyler... Cin, önüne çıkacak kapılar arasında tercih yapması gerektiğini söyleyerek onu bir kulübeye sokar. İlk kapıda güzel mi, çirkin mi yazmaktadır, adam "Olmuşken güzel olsun" der... İkinci kapı sarışın mı, esmer mi seçeneklerini sunar, kendini bulunmaz hint kumaşı zanneden vatandaş sarışını tercih eder... Üçüncü kapıda zayıf mı. şişman mı diye sorulur bizimki "Olmuşken zayıf olsun" cevabı verir... Dördüncü kapıda uzun bacaklı mı, kısa mı diye sorulduğunda "Olmuşken bacakları da uzun olsun" diyen uyanık kapıdan içeri girdiğinde karşısına çıkan ayna da şöyle bir yazı bulur: Önce aynaya bak! Diyeceksiniz ki bu fıkra da nereden çıktı.. Şuradan çıktı.. Bu fikradaki adam bir bakıma Beşiktaşlı Bobo!.. Kendini bulunmaz Hint kumaşı sandığı istedikçe istiyor... Gitmeye niyeti yok gelen iki kıytırık teklifi kullanıp zam kapma peşinde... Şimdi Beşiktaş yönetimi Bobo'ya aynı testi yapacak ve sonunda da şöyle diyecek: Önce aynaya bak... Peki bu nasıl olacak derseniz anlatalım?.. Yönetim öncelikle gelen teklifleri sambacının önüne koyacak... "'Bak arkadaş senin için en çok veren beş milyon euro veriyor ... Değerin bu" diyecek... Sonra... Sonrasında ise Bobo'dan ağzındaki baklayı çıkarmasını isteyecek... Eğer "Zam istiyorsan opsiyonlu sözleşmeni uzatır ve piyasa değerin ölçüsünde zam yaparız..." diyecek... Bobo kabul ederse yeni sözleşme imzalayacak sorun bitecek tersi olursa yandı gülüm keten helva!