Sivasspor dün geceki maça çıkarken kaybetmiş gibiydi. Takım sahaya defansif ağırlıklı kadroyla çıkmış, taraftarı ise maça beklenen ilgiyi göstermemişti. Nitekim beklenen oldu ve daha ilk maçta Sivasspor Avrupa Ligi'ne havlu atarak 4 Eylül Stadı'ndan ayrıldı. Rakip geçen yılın UEFAŞampiyonu Shakhtar Donetsk olsa da buraya kadar gelen bir takım üstelik de kendi evinde bu kadar mahkûm oynamamalıydı. İlk yarıdaki dizilişe şöyle bir baktığımda, "Bu takım, bu oyunla sabaha kadar gol atamaz" dedim, daha doğrusu dedirtti! İleride yalnızca İbrahim Şahin, onun arkasında da İbrahim Dağaşan vardı. İleriye atılan hemen hemen bütün toplar duvara çarpar gibi geri geldi. İkinci yarıda Ersen Martin'i alarak forveti ikileyen Sivasspor, sağ kanattaki Abdurrahman Dereli'nin etkili ataklarıyla gol aradı. Daha sonra Kamanan'ı da oyuna alan Uygun forveti üçledi, ancak buda işe yaramadı.
Taraftarlar erken kaçtı Dün gece 'Sahanın en iyisi kimdi?' derseniz, iki haftadır kenarda oturtulan Abdurrahman Dereli derim. Her iki yarıda da etkili bindirmeleriyle Shakhtar defansına zor anlar yaşattı. Bu maçın bir başka ilginç özelliği de iki yeni transferin aynı anda ilk onbirde sahaya çıkması oldu. Cezası nedeniyle lig maçlarında oynayamayan İbrahim Şahin'le iki gün önce imza atan Cezayir asıllı Bouazza ilk defa taraftarın karşısına çıktı, ancak onlar da bekleneni veremedi. Sonuçta Sivasspor güçlü bir rakip olan Shakhtar karşısında özellikle ikinci yarıda elinden geleni yaptı ama olmadı. Her şeyden önce Sivaslılar'a ilk defa böylesine üst düzey maç izlettiren futbolcuları tebrik etmek gerekir. Bir çift söz de Sivasspor taraftarına söylemek istiyorum. Sivasspor'un Anderlecht'i 3-1 yendiği maçta yaptıklarını bu maçta da yaptılar. Hatta daha fazlasını, maçın bitimine 15 dakika kala stadı terk etmeye başladılar. Ya arkadaş! Sivas'a geçen yılın UEFA Şampiyonu gelmiş, hiç olmazsa onlar için 90 dakika bekleyin! Erken çıkıp da boğaz trafiğine mi yakalanacaksınız?