Futbolcu için olmazsa olmaz şartlardan biri sezon başı antrenmanlarını kaçırmamaktır. Bu çalışmaları hakkıyla kaytarmadan yapanlar sezon içinde kendilerini mutlaka en iyi şekilde gösterirler. İşte Emre, üç senedir ilk defa bu antrenmanlara katıldı, ne durumda olduğu ortada. Nihat Kahveci'nin de durumu ortada. Önemli mazereti vardı, çalışmalara katılamadı. Toparlanmaya çalışıyor ama o toparlanana kadar Beşiktaş da Milli Takım da on kişi oynamaya devam edecek. Nihat, Daniel Güiza'dan fazla paraya Beşiktaş'a geldi. Şu ana kadar varlığı ile yokluğu belli değil. Ama kimseden ses çıkmıyor. (Zaten çıkmasın da) Dokunulmazlar arasında. Mesela adı Nihat değil de Güiza olsaydı; "Bu paraya bunu kim transfer etmiş?" diye ortalığı ayağa kaldırırlardı. Hani "Yerli futbolcuyu yerin dibine sokarlar, yabancı futbolcuyu göklere çıkarırlar" diyorlar ya, iş Kadıköy'e gelince bu olay tersine işliyor. Çifte standart Fenerbahçe sınırlarında ortaya çıkıyor. Konunun ana fikri Aragones'in sistemini sorgulamadan Güiza'ya sallayanların geri adım attıklarını görmek beni ziyadesiyle memnun ediyor.
***
Kerem Gönlüm, Fenerbahçe'yle yapılan final maçlarında doping kullanmış. Yani Efes Pilsen'in şampiyonluğu haksız ve şaibelidir. O dönemlerde hayatlarında basketbol yazmamış Galatasaraylı ve Beşiktaşlı yazarlar Fenerbahçe'ye saldırıyorlardı. Şu konu hakkında ise tek bir yorum bile yapmıyorlar. Çifte stardart denen olgu sadece Kadıköy'de iş yapıyor diye boşuna söylemiyoruz. Aslında keşke bütün takım kontrolden geçirilseydi daha iyi olmaz mıydı? Sporcu mu bireysel suçlu yoksa kulüp mü potansiyel suçlu, ortaya çıkardı. Ne dersiniz sayın Ergin Ataman? "Fenerbahçe bu sene ligde nasıl oynayacak?" diyordunuz, ben de bütün seri boyunca tribünleri provoke eden size "Bu sene nasıl 'coach'luk yapacaksınız?" diye soruyordum. Şimdi doping kullanan öğrenciniz özellikle gençlerin yüzüne nasıl bakacak? Bu iki soruyu yanıtlarsanız sevinirim. Not: Aman Ümit Özat ne olur kendine dikkat et, bizi daha fazla üzme. Bir dönem yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmeyen sevgili Aykut Oray ağabeyimizi de kaybettik. Futbolu çoğu yazardan daha iyi yorumlayan iyi bir Beşiktaş'lıydı. Başımız sağolsun.