Okuyorum gazetelerde yabancılardan biri zam istiyormuş, öteki oynadığı yeri beğenmiyormuş, berikinin aklı bilmem hangi ülkeden gelen transferde kalmış. Mış mış da mış. Bunların hepsi şımarıklık göstergesi. Kazanılan şampiyonluktan sonra insanların sevinmeleri normal. Yönetimler gerekli görürse futbolculara ekstra prim de verebilirler buna da kimsenin
sözü olmaz. Ancak bir futbolcu her şeyi kendisi yapmış gibi kalkıp sözleşmesi devam ederken zam isteyemez. O nedenle yıllarca o şerefli formayı giymiş biri olarak Tello'nun yaptığını kabul etmem mümkün değil.. Yönetimle özel görüşme falan yapmış ve sonunda da istediğini almış. İyi de sahadaki halinde değişen bir şey yok. İnsan biraz da kendini borçlu hisseder, hep alacaklı olmaz...
Yabancı kurnazlar Beşiktaş'ın yabancıları ne yazık ki bu açıdan garip bir tavır içindeler. Delgado ve Bobo da farklı değil. Hatta Nobre bile öyle. Kimi menajeri için komisyon istedi aldı, kimi sözleşmesi devam ederken zammı kaptı, kimisi de Delgado gibi aylarca ortalarda görünmemesine rağmen sözleşmesinin askıya alınmasını kabul etmedi. Daha doğrusu sözleşmesini askıya aldırmak için çuvalla para istedi.. Tüm bunlar gösteriyor ki yabancı futbolcu alırken, bir değil bin kez düşünmek, iyi araştırmak ve işin sadece saha kısmına bakmamak gerekiyor. Aksi halde böyle sorunlar yaşamak kaçınılmaz olur... Dikkat ediyorum geçen sezon bittiği andan itibaren Beşiktaş hep garip sorunlarla uğraştı ve hala da uğraşıyor. Lig başlamış, takım ilk maçında puan kaybetmiş kimsenin umurunda değil.. Bence bu kafalar değiştirilmeli... Mustafa hocayı tanırım... Disiplinlidir ve kimsenin gözünün yaşına bakmaz.. Öyle de olması lazım.. Aksi halde ipin ucu kaçar.. Biz yıllarca şampiyonluklardan şampiyonluklara koşarken en büyük silahımız takımdaki arkadaşlık ve oyun disipliniydi... Ben bu sezon itibariyle Beşiktaş'ta o disiplinli havayı göremiyorum. Oysa geçen sezon vardı.. Dilerim bu görüntü geçici olsun ve Kartal kısa zamanda eski havasını bulup yine yüksekten uçsun...