Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin motivasyon sorununu kim çözecek bilmiyorum ama birinin müdahale etmesi gerekiyor. Saha içindeki futbolcuların çifte kupa ile ilgili bir sıkıntısı yok ama tecrübeli hocanın işi sıkı tutması gerekiyor. Motivasyon sorunu yaşamak, Türk futbol tarihine üç büyük takımı şampiyon yapan ilk ve tek Türk hocanın hakkı
değil de kimin hakkı? Evet ama neden bu tercih yapılır ki? Umarım tespitimde yanılırım ama geçen sezonlarına baktığımızda Mustafa Denizli'nin yaşadıklarını biliyoruz. Sahanın dışında yaşananların bir başka yüzü ise ödemeler. Takım içindeki futbolculara yapılan, kimilerine göre adaletsiz ödemeler (ki bana göre herkesin paritesi farklıdır) sorunun en büyüğü. Benim bir türlü Türk insanına yakıştıramadığım amatörlük kâbusunun futbolun üzerinden çekilmesi gerekli. Seni neden ilgilendiriyor takım arkadaşının aldığı veya alamadığı rakam. Kendisini koruyamayan sözleşmelere imza atan oyuncuların saha içindeki performanslarını bilerek ve isteyerek düşürmesine göz yumulmamalı.
Seçim öncesi liste savaşı Benzer sorunu Anadolu kulüplerini çalıştıran teknik direktörler de yaşıyor. Üç maç para alıyorlar ve işler kötü gitmeye başlayınca da ödemeler duruyor. Burada Hikmet Karaman'ı tebrik etmek lazım... Ankaragücü ile yaptığı sözleşme örnek olarak gösterilmeli. 2010 yılında yapılacak kongre yaklaştıkça listeye girmeye çalışan isimler başkan Yıldırım Demirören'in kapısı çalmaya başladılar bile. Geçtiğimiz dönemlerde otel odasının penceresine çıkıp "Beni listeye almazsan kendimi aşağıya atarım" konuşmalarının yapıldığı bir ortamda bunları çok normal karşılamak lazım. Beşiktaş'ın yönetimine herkes girmek ister. Bu her Beşiktaşlı insanın hakkı. Ama bizim spor dünyamızda en kolay iş yönetici olmak. Futbolcu olmak için en azından 20 yıl çalışman lazım. Ya teknik direktör olmak için? En azından 40. Belki şansın yaver giderse birilerini tanıyorsan 35. Peki kaç günde yönetici oluyorsun? Sadece 1 günde.