Futbol oyununda psikolojinin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Yaklaşık üç ay öncesinde yine 4 Eylül Stadı'nda izlediğimiz Trabzonspor ile yenisi arasındaki fark belirgindi. Kadroda 2 değişiklik olmasına rağmen, silik ve ürkek oynayan oyuncu topluluğu gitmiş, yerine kendine güveni yüksek ve ne istediğini bilenler gelmiş. Demek ki içtikleri su değişmiş! 34 basamaklı merdivenin ilkini, hem de Sivas deplasmanında 3 puanla çıkmak güzel. Hazırlık maçlarında dengeli bir takım görüntüsü veren bordo-mavililerin oynadığı mevcut dizilimde, orta sahası belirleyici olacak. İlk golden önceki 3 dakikalık dilimde oyuna hükmeden 5'li grup, golü rahat buldu. Maç içerisinde kısa sürelerle tekrarlanan oyuna hükmetme süresi 90 dakikaya yayılırsa,mutlu son kaçınılmaz olacaktır. Rakip takımın savunmasının arkasına yapılan çapraz koşular, orta saha birlikteliği, Tjikuzu'nun katkısı ve kaleye atılan şutlar olumlu gelişmelerdi. Song ve Egemen'in ilk müdahalelerdeki hamle eksikliği, özellikle hücuma çıkarken kaybedilen toplar, Sylva'nın dolunayı seyrederken yaşadığı konsantrasyon eksikliği ve Umut'un yalnızlığı gözlerden kaçmadı.
Güzele rağbet Geçen yıl olduğu gibi, bu senede sezonun ilk golünün Selçuk'tan gelmesi ilginçti. İbrahima Yattara, Gökhan Ünal ve Drago Gabric'in katılımı ile ne yaptığını bilen ve keyifli bir Trabzonspor izleyeceğimiz kesin görünüyor. Hugo hoca, Ceyhun'ların sayısını arttırabilirse alternatifli kadro 3 kulvarda başarı sağlayacaktır. Sakatlık ve ceza nedeniyle Gökhan ve Umut'un olmadığı durumlarda, en uçta kimin oynayacağı ise merek konusu. İkilinin yanına mutlaka alternatif oyuncu takviyesi gerekli. Sivas'taki tribünlere de bir paragraf açmak gerek. 61. dakikada 17 derecede yapılan çıplak şov, Harun Çelik tarafından hazırlanan "Bize Her Yer Trabzon" kitabında, "Kökü Trabzon'da, dalları ise dünyanın dört bir yanında olan koca bir çınar" olarak tarif ettiği Trabzonspor'u anımsattı. 58. dakika mı? Evet, örnek olmak lazım ki güzellikler çoğalsın. Bilirsiniz ki güzele rağbet fazla olur.