Bu başlığı Bilica için attım. Şöyle bir maçta kırmızı kart görüp önümüzdeki Avrupa maçında cezalı duruma düşmek nasıl bir iştir? Anlamak mümkün değil. Karar ağır olsa da Bilica'nın böyle bir amatörlük yapmaması gerekirdi. Her mevkide 2-3 adam var ama o bölgedeki sıkıntı hepimizin malumu. Bırak adam golü atsın, ne olacak? Neyse, biz gelelim maça. Daum basın toplantısında söylediği gibi takımı tam kadro sahaya sürdü. Bir tek Gökhan Gönül'ün yokluğunda Ali Bilgin sağ kanatta görev yaptı. Bu sene forma aslanın ağzında. Ali'nin şu maçta kendini göstermesi gerekiyordu. Boş alanları kullanmak yerine sürekli yan ve geri pas yaptı. Sol kanat Vederson ile işlerken, sağ kanat kırık kaldı. Aslında Santos'un erken golünden sonra F.Bahçe maçı antrenman havasına soktu. Samandıra'daymış gibi sürekli ayağa oynadılar. Honved de çıkmayınca düşüncesi hasıl oldu.
Çözümü Daum bulacak İkinci devre ise her halde soyunma odasında gerekli talimatlar verildi ve Macarlar, 10 kişi kalmış rakiplerine basmaya başladılar. Böylece ilk 45 dakikaya nazaran daha zevkli bir maç seyretmeye başladık. Fenerbahçe'de Güiza gol atmak için çok çalıştı. Direkten dönen topları ve kaçırdıkları var. Onu anlayabiliyorum. Fenerbahçe'ye gol mü lazımdı, hayır. Ama bir golcü için gol atmaya başladığı zaman devamını getirmek önemlidir. Zaten "Gol şansı" diyoruz. Güiza da bu şansını devam ettirmek için çok çırpındı. Bu arada önemli olan Fenerbahçe'nin kalesinde gördüğü tehlikeler.. Gene göbektekilerin arasına atılan her top gol pozisyonu doğurmaya devam ediyor. Ancak yenilen gol yan toptan Volkan'ın büyük hatasından gelse de bunlara da dikkat etmek gerek. Bu tip maçları önemsememek hiç de doğru değil. Daum buna mutlaka çözüm bulmalı.