Her şey güzel başlamıştı. Brüksel'deki maçın bir kopyası gibi Sivasspor ilk 19 dakikada baskı kurmuştu. Sivas 2-0 öne geçmiş belkide bir mucizeyi gerçekleştirecekti. Teknik direktör Bülent Uygun ilk maçta farklı yenilgiden ders almış olacak ki kaleci Petkoviç, Yasin Çakmak, Abdurrahman Dereli, İbrahim Dağaşan gibi futbolcuları kesmişti. Bir anlamda ilk maçın faturasını da bu futbolculara çıkarmıştı. Bu değişiklik Sivasspor'un geçen sezon sergilediği futbol anlayışını da sahaya yansıtmaya yetmişti. Hazırlık ve Anderlecht maçlarında çok eleştirdiğim Ersen Martin form tutma yolunda. Attığı golde zekâsını gösterdi. Ersen Martin'in ve Kamanan'ın penaltıdan attığı gol tur için umutların yeşermesine neden olurken, 34. dakikada ise filelere giden top statta ölüm sessliği oluşturdu. Musa'nın golü sadece heyacan yarattı. Çünkü Sivasspor'un turu geçmesi için gol atma barajını yükseltti. Zaten yenilen şanssız bu golle Sivassporlu futbolcular umutsuzluğa düştü ve Şampiyonlar Ligi heyecanını bir başka bahara bıraktılar.
Yürekleriyle oynadılar Anderlecht karşısında Cihan ön liberoda iyi oynarken, sağ kanatta Uğur belki de ilk maçı olduğu için fazla başarılı görünmedi. Sivasspor için artık bundan sonraki hedefi Avrupa ve Türkcell Süper Lig... Dünkü maçta futbolcular ellerinden gelen gayrati gösterdiler. Ah ilk maç var ya... İşte o maçta dünkü mücadelenin yarısını göstermiş olsalardı Sivasspor şimdi bir üst tura geçmişti. Kısmet değilmiş. Şu da gösterdi ki Sivasspor'da herkesin ayakları yere basıyor. Yüreklerini orta koydukları zaman neler yapabileceklerini gösterdiler. Bu da Sivasspor'un bu sezon da çok şeyler yapabileceğini gösteriyor. Yeter ki inançlarını kaybetmesinler. Sivasspor'un dünkü maçta en büyük zaafı pres yedikleri anda topu oyuna sokamamaları ve hata yapmaları. Sivasspor dün Sivasspor gibi oynadı . Maçı kazandı ama turu geçemedi. Hiç değilse prestijini kurtardı. Teşekkürler Yiğido'lar.