Keita korkusu G.Saray'ın süper transferinin Lille ve Lyon'da iken gece kulüplerinde sabahladığı, Paris kaçamakları yüzünden gözden düştüğü belirtiliyor
Son birkaç gündür Galatasaray'ın yeni transferi Abdel Kader Keita ile ilgili derin araştırmalar yapıyorum. Futboluyla ilgili aldığım olumlu bilgilerin dışında Keita'nın maalesef Lille'de bir dönem, Lyon'da da uzunca süre özel hayatını kontrol edemediği için artık kendisine zarar verecek aşamaya geldiğini öğrendim. İşte Keita ile ilgili Fransız gazetecilerden öğrendiğim acı gerçek:
Nouma gibi gece kuşu Keita da maalesef Pascal Nouma gibi her gece dışarı çıkmayı seviyor. Ve özellikle hafta sonları gece kulüplerinde sabahlıyor. Ertesi gün maç olsun veya olmasın, onun için fark etmiyor. O, kendisini her hafta sonu gece kulübüne atmak zorunda hissediyor.
Her nekadar kendisi bu konunun açığa çıkmaması için zaman zaman şehir değiştirme yoluna gidiyorsa da, İstanbul'un büyülü ortamı, kendisinin komşu başka şehirde eğlenip sabaha karşı İstanbul'a dönme ihtimalini ortadan kaldıracak. Lille ve Lyon'da yerel medyaya yakalanmamak için ve ayrıca oradaki lokallerin kalitesini yeterli bulmadığından Keita, geceleri eğlenmek için hep Paris'e giderdi. Ancak kısa sürede Keita'nın bu taktiği yerel medya tarafından öğrenildi.
Paparazziler yaşadı Tabii Türkiye'de her maçtan önce girilen kamplar da Keita'nın aleyhine. Çünkü Fransa'da iç saha maçlarından önce kampa girme zorunluluğu yoktu. Oyuncular maç günü tesislerde buluşuyordu. Ama Galatasaray her iç saha maçından önce Florya'da kampa giriyor. Bu durum Keita'nın belki de ezber bozmasına yol açacak. Keita bu özelliğini İstanbul'da da sürdüreceği için, onu zor günler bekliyor. Çünkü zaten böyle konularda idmanlı olan paparazziler büyük ihtimalle Keita'yı bu sezon sayısız kez gece kulüplerinde görüntüleme imkanı bulacaklar. Ve belki de böyle aşırı ilgiye alışık olmayan Keita, bir seferinde Nouma'nın gazetecilerle yaşadığı gerginlik ve karakolluk olma gibi olaylara sebep olabilecek.
Bardan antrenmana Keita'nın bu özelliğini çok kısa sürede tespit edebilen Lyon'lu bir gazeteci şunları söylemeden edemiyor: "Çok enteresandı. Lyon-Paris arası yaklaşık 500 kilometredir. Ancak kendisi pazar günü iç saha maç olduğunda, cuma akşamından Paris'e eğlenmeye gider, sabah 5'e kadar Paris'te eğlenir, gece kulübü çıkışı hemen lüks arabasıyla yola çıkar ve gece kulübünden direkt sabah 9'da başlayacak idman için antrenman sahasına gelirdi, genelde de çalışmaya geç kalırdı. Ama bünyesi kuvvetli olduğu için biraz alkollü görünse de antrenmanı tamamlardı. Lyon'da 2 sezon böyle geçti." Dileriz Keita, İstanbul'un paparazzileri ve diğer unsurları ile birlikte Lille ve Lyon'a benzemediğini anlar. İnşallah Galatasaray bir el bombası almamıştır.