Fenerbahçe Kulübü, Profesyonelliğe Aday Futbolcular(PAF) Ligi'nde şampiyonluklarını istiyor..
Sarı-lacivertli kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, konuyla ilgili olarak, şu ifadelere yer verildi: "PAF Ligi'nde mücadele eden takımımız, 2008-2009 Sezonunu, Antalyaspor PAF Takımı'nın ardında averajla 2. sırada tamamlamıştır. 17 Haziran 2009 tarihli Haber Türk Gazetesi'nde Antalyaspor PAF Takımı'nın 14.02.2009 tarihli maçında cezalı oyuncu
oynattığı, bu durumun, TFF'nin ilgili birimi tarafından süresinde tespit edildiği ve hatta 19 Mayıs tarihinde TFF Hukuk Kurulu'na intikal ettirildiği, buna rağmen konunun karara bağlanmayarak ligin tescilinin yapıldığı haberi yayınlanmıştır. Antalyasporlu oyuncunun haberde yazıldığı gibi, cezalıyken PAF Ligi'nde oynadığı yapılan incelemelerin ardından tarafımızca da tespit edilmiştir.
Bunun üzerine 22.06.2009'da Kulübümüz, TFF'ye başvurarak, habere konu olan müsabakada cezalı oyuncu oynatan Antalyaspor PAF Takımı'nın söz konusu maçta hükmen mağlup sayılarak, oluşacak yeni puan durumuna uygun olarak PAF Takımımızın şampiyon ilan edilmesi talep edilmiştir.
Başvurumuz üzerine, TFF Yönetim Kurulu 23.06.2009 tarihinde Futbol Müsabaka Talimatı'nın 27.Maddesini dayanak göstererek, başvurunun süresinde yapılmadığı ve ligin tescilinin ardından müsabakalara ilişkin her türlü şikayet hakkının düştüğü gerekçesiyle başvurumuzu reddetmiştir. Futbol Müsabaka Talimatı'nın 27.Maddesinde öngörülen hak düşümü süreleri liglerin tescili tarihine kadar ortaya çıkmayan ya da belirlenemeyen hukuka aykırılık durumları için düzenlenmiştir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin TFF Tahkim Kurulu emsal kararları da aynı şekildedir. Oysa olayımızda hukuka aykırılık durumu liglerin tescil tarihi öncesinde ortaya çıkmış, hatta hukuki takibata geçilmiş bir aykırılık halidir. TFF yetkililerinin kasıt veya ihmali neticesinde söz konusu hukuka aykırılık hali, liglerin tescili öncesinde yönetim kuruluna intikal ettirilmemiş ve bunun sonucunda ligler mevcut hukuka aykırılıkla tescil edilmiştir. Her vesileyle hukuka ve kamu vicdanına saygılı bir kurum olduğuna dem vuran TFF'nin, liglerin tescili öncesinde hukuki süreç başlattığı, fakat ihmal ya da belirli bir kasıt ile örtbas edilen izah ettiğimiz hukuka aykırılık durumunu, liglerin tescil edildiği bu yüzden şikayet haklarının düştüğü şeklinde bir gerekçe üretmeksizin takip ederek neticelendirmesi ve söz konusu hukuka aykırılığın sonuçları hakkında karar vermesi bizim olduğu kadar kamuoyunun da beklentisidir.
Söz konusu hukuki süreci ihmal ya da kasıtları sonucunda örtbas edenler ve bunlarla işbirliği içinde olanlar hakkında görev ve mevkilerine bakmaksızın takibat yapılmalı; tıpkı 4 Eylül 2008'de benzer bir olay üzerine dönemin TFF Başkanı rahmetli Hasan Doğan'ın yaptığı ; "Görevi yapmakta ihmal ve gecikme gösterenler hakkında" suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Gerektiğinde kamu vicdanını gerekçe göstererek, FIFA ve TFF talimatları ve düzenlemelerini dahi göz ardı etme cesaretiyle, biten bir maçın sonucuna yönetim kurulu kararı ile karar veren; gözlemci, temsilci, hakem raporlarında yazılı olmayan, resmi yayıncıya ait görüntülerden dahi belirlenemeyen ancak medyada yoğun şekilde yer aldığı için ve sadece bu gerekçe ile futbolculara tüm hukuk organlarının bir araya gelmesi suretiyle ceza tayin eden, bu surette cezaya itirazı formaliteye dönüştüren TFF'den beklentimiz, kamu vicdanına açıkça aykırı olan bu hukuksuz duruma benzer şekilde bir çözüm üretmesi ve kamu vicdanını rahatlatmasıdır."