Futbolun dünü yok. Bugünü ve geleceği yaşamak zorundasınız. Geçmiş çok yakın. Hatırlıyor musunuz geçen yıl bu zamanları? Sadri Şener ve ekibi, camiaya verdiği güvenin meyvelerini toplayıp, her alanda atılımlar gerçekleştiriyordu. Oluşan atmosferde, kulüp tarihinin kombine rekoru kırılmış, transfer piyasasının tozu atılmıştı. Lisanslı ürünler yok satıyor,
Avni Aker'in yenilenen havasını teneffüs etmek için sabırsızlanılıyordu. Dillendirilen fakat gerçekleştirilemeyen pilot takım uygulaması, yakılan basketbol ateşi, Trabzonspor TV'nin konuşulmaya başlanması... İki düzine transfer ile başlanan sezonda konulan hedef sonuçta gerçekleşse de, sezon sıralaması yıl içerisinde yaşananlarla içe sinmedi. Yönetimin doğru ve yanlışlarını kalem oynatan herkes yazdı. Terazinin doğru tarafının ağır bastığı ortada. Başkana atılan bir mesajın, taşmasına neden olduğu bardaktaki su, olağanüstü kongre kararına kadar uzandı.
Ömer ağabey sen söyle Ömer Seren'i bilmeyeniniz yoktur. Ömer baba, istikrar tablosunun en üstünde senin ismi yazılı. Akıtılan terin, yaşanılan sevincin, dökülen gözyaşının, ama her şeyin en canlı şahidi sensin. Trabzonspor'un aldığı nefesi biliyorum. Lütfen çık, bir şeyler söyle. Bu takım 1. lige çıktığı sezondan bu yana şampiyonluk için mücadele ediyor. Avrupa'da Barcelona'yı, Aston Villa'yı, Catania'yı destekleyebilirsiniz. Birlik ve beraberlik dışında tutunacak dal olmadığı gibi, bu topraklarda bordo-mavi renkleri taşıyan diğer bir Süper Lig temsilcisi yok. Bu satırların okunduğu anda, Trabzonspor 9. yabancı hocasına kavuşacak(!) Başkanın telefonuna yeni mesajlar gelir mi bilinmez. Başkan Sadri Şener'den beklenen, gelecek dönem için düşünülen teknik patronu, 9. yabancının yanına oturtması ve Trabzonspor teknik direktörü olarak hazırlanmasına yardımcı olmasıdır. Bayan futbol takımının şampiyonluğunu tebrik ediyorum. Darısı diğerlerinin başına...