Sezon hazırlıklarının başlamasına kısa bir süre kala, 'papatya falı' hâlâ sonuç vermedi. Trabzonspor bu arayışlarla zaman ve prestij kaybına uğruyor. Geçen sezon kamp öncesinde transfer işlerini tamamlayan başkan Sadri Şener ve ekibini alkışlamıştık. Bir yıl sonrası yaşananlar ise camiada endişeye yol açıyor. Zamansız ve yersiz bir kongre kararı alınsa
da tüm bu yaşananlarla birlikte, Sadri başkana olan güvenin devam ettiğinin de altını çizelim. Ersun Yanal'a pasta yapması için teslim edilen un ve su, hamur halindeyken yarıda kaldı. Yeni gelecek usta kendi kıvamına uygun hamur isteyecektir. Mevcutta bulunan un ve suyu birbirinden ayırma imkanı da yok, her şey sil baştan olacak. Hedef her zaman olduğu gibi şampiyonluk olduğuna göre, tercih sisteme en uygun isimlere olmalı. Bu isimler bünyede mevcut. Uzakta aramayalım. Başkanın gönlündeki aslanın Ünal Karaman olduğunu biliniyor. Beklentimiz, kongre konusunda aldığı radikal kararlardan birisini de Ünal için alması yönünde.
Kıymetleri bilinmeli Hafta içinde Sedat Tunalı çok güzel özetledi kaptanın kariyerini. Bu takım maç kaybettiğinde, kız arkadaşı ile eğlenen değil, evinde camianın üzüntüsünü paylaşan hocalar lazım. Özellikle yurt dışı transferlerde talip olunanlara, kulüple sorunlu ayrılan oyuncuların verdikleri olumsuz referanslar ortada. Polonya'da Szymkowiak, Norveç'te Lange ve diğerleri... Diyelim ki başka ülkelerden yabancı oyuncu alındı. Peki ya yurt içi? Kendi evlatlarımızla birlikte, Trabzon dışından olan İskender'lerin, Ünal'ların ve Umut'ların da kıymeti bilinmeli. Özer Hurmacı'nın tercihi sıcaklığını korurken, en verimli zamanında İstanbul yerine Trabzon'u tercih eden eski kaptana teknik adam olarak hak ettiği için bu paye verilmeli. Lemi, Ogün, Abdullah ve Hami gibi değerlerde bu birliktelikte görev ve sorumluluk almalı...