Bursaspor maçında da değişmedi Trabzon'un hikayesi... Sezon boyunca yaşananların tekrar gösterimi vardı Avni Aker'de. Yine stres, sıkıntı. Zor geçen 90 dakika. 13 Aralık 2008'de Bursa'da kalkmayan bayrağın adalet tecellisi, 4 ay 5 gün sonra Gökhan'ın vuruşuyla karşılık buldu. Anlaşıldı ki bu kadro hedefe koşarken ağırlığı taşımakta zorlanıyor. Hüseyin
ve Egemen dışında bir isim sayamazsınız üstüne koyan. Takım, "Kolektif futbolda ben de varım" diyemiyor. Bireysel yetenekler gününde olmayınca, 'sabır' ülkesine tarifeli uçaklar kaldırdı tribünler 95 dakika boyunca.
Bu üçlüye dikkat! Sona iki kala rakip Eskişehirspor. Hafta sonu Konya deplasmanından aldığı 3 puanla, suni teneffüsü bırakıp, daha rahat nefes almaya başladı. Defansları uzun, fakat ağır adamlardan kurulu. Orta sahası, oyunu sıkıştırıp hata yapmaya zorluyor rakibi. Kazanılan toplarla da hızlı çıkıyorlar. Engin, Batuhan ve Youla üçlüsü savruk oynasalar da form grafikleri üst düzeyde. Hocanın Batuhan'ın hava hakimiyetine karşı Giray'ı aklından çıkarmayacağını düşünüyorum. Maçın kaderini belirleyecekler ise ortada... Hüseyin, Selçuk ve Colman'ın, ağır Eskişehir savunmasının arasına bırakacağı toplar Alanzinho, Yattara ve Umut'a gol, tribünlere ise galibiyet sevinci yaşatır.
11. kusurlu hareket Kocaeli deplasmanında Umut'a, Bursa maçında Alanzinho'ya yapılanlar '11. kusurlu hareket(!)' olarak değerlendirildiği için penaltı çalınmadı. Gökhan'ın cezası, Yattara'nın sakatlığı, Serkan'ın izni, yeni hocanın durumu. Hepsi bir kenara bırakılmalı. Kart sınırındaki futbolcular dikkatli olmalı. Bordo-mavililere, 'Çiftetelli' yerine 'Kolbastı' izlettirilerek eski köye yeni adet getirilmeli. Son bir söz de Mustafa Denizli'ye... Hocam sizler örnek insanlarsınız. Lütfen, kritik haftalarda espri anlayışınızı gözden geçirin.