Galatasaray'ın eski futbol şube sorumlularından Fatih Gökşen TV8'e yaptığı özel açıklamalarda, başarısızlığın sorumlusunun yönetim olduğunu söyledi.
Dönemlerindeki havanın takımda ve oyuncular arasında olmadığını, Florya'nın huzursuz olduğunu belirten Gökşen, başta Arda Turan olmak üzere oyunculara da önemli uyarılarda bulundu.
Arda
Turan'ın çok yetenekli bir oyuncu olduğunu da belirten Gökşen, kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini belirterek, ''Arda kendisine sunulan imkanların kıymetini çok iyi bilmek zorunda.
Hareketlerine her zaman her yerde, hem saha içi, hem de özel hayatında çok dikkat etmeli. Bugün tatil ben gezerim deyip, gerekirse gezmeyecek evinde oturacak. Gerekirse arkadaşlarıyla eğlence yerlerine gitmeyecek, eğlenceyi arkadaşının evinde yapacak. Bugünlerde göz önünde olduğu için her şeyine dikkat etmesi gerekir.
Antipatik olmaması lazım. Agresif olmaması lazım. Ne kadar basında yer alırsa, çok yüz göz olursa, dikkat ediyorum sinirleri bozuluyor ve agresifleşiyor.'' dedi.
Arda'nın gidişinin hem kendine hem de Galatasaray camiasına zarar vereceğine de dikkat çeken Fatih Gökşen, Arda ile Sabri'nin kaptanlık konularının da aceleye getirildiğini söyledi.
Arda'nın hemen satılması gerektiğini, Sabri'nin ise kendisine ve saha içindeki davranışlarına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, ''Bence Arda'nın tam satılma zamanı. Hem Galatasaray için, hem Arda için tam zamanıdır diyebilirim. Galatasaray'ın ananelerinde kaptanlığa yakışacak o pazubandı takacak kişiler, en eski oyunculardır. Ama bu gelenek bu sezon bizde maalesef bozuldu. Hakikaten alışmadığımız şeyler gördük. İnsanlar bazı şeyleri de kendilerinde araması lazım. O açıdan Arda'nın da, Sabri'nin de bekleyip tepkilerini daha sessiz, daha güzel bir şekilde koymaları, onları daha haklı çıkarırdı. diye düşünüyorum.'' şeklinde konuştu. FLORYA'DA Kİ GALATASARAY RUHU KAYBOLDU
Florya'daki Galatasaraylılık ruhu,Galatasaraylılık psikolojisinin çok önemli olduğuna da dikkat çeken Fatih Gökşen, ''Bunlar çok önemli detaylardı. Bir türlü oluşmayan kaptanlık pazubandı kaosları, bir sportif menajerin sportif direktörün olmayışı. Yönetimle sporcunun, teknik direktörle yönetim arasındaki birçok problemleri çözecek, köprü olacak arada herhangi birinin olmayışı Galatasaray'ın Florya'sında kaosların yaşanmasına sebep oldu. Problemler üst üste gelmeye başladı. Yoksa takım hakikaten çok değerli oyunculardan kuruluydu. Ama bu takım söylediğim nedenlerden dolayı başarılı olamadı.'' yorumunda bulundu.
Bugün gelinen noktada yaşanan başarısızlığın nedeninin futbol şubesi ve başkan Adnan Polat olduğunu belirten Fatih Gökşen, daha sonra şöyle konuştu;
''Dönüp baktığımızda burada tek suçlu futbol şubesine bakan arkadaşlar ve başkandır. Futbol şubesindeki arkadaşlar geçen seneki başarıda (son 6 haftada alınan galibiyet ve gelen şampiyonluk) emeği geçen insanları görmeyip bütün başarıyı kendilerine mal ettiler, zannettiler ki bu sene de biz hiç kimse olmadan, teknik direktör, sportif direktör önemli değil o onu da işten çıkartalım, şunları şunları gönderilim. Hakan Şükür'ü gönderelim. Maalesef bu gibi şeylerle o Galatasaray'ın soyunma odasının, o Galatasaraylılık ruhunu kolej havasını maalesef bitirdiler.'' HAKAN ŞÜKÜR OLSAYDI 10 PUAN FARKLA ŞAMPİYON OLUR UEFA KUPASI'NI DA ALIRDIK
Camianın çok üzgün olduğunu, yaşanan yönetimdeki zaafiyetin bu başarısızlığı getirdiğini de belirten Fatih Gökşen, yapılan imza kampanyası, takımın başına getirilen Bülnet Korkmaz ve Hakan Şükür ile ilgili olarak da şöyle konuştu;
''Bugün Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumun bence en büyük sorumlusu yönetimdeki zafiyettir. Yönetimin Florya tarafı hakikaten başarısız. Belki o yönetimde 15 kişi içerisinde Florya'da daha başarılı olacak insanlar mevcut. Aynı insanda ısrar etmek bence yersiz.
İmza kampanyasının başlatılması, bunun söylemi, yönetimin kendisine bir çeki düzen vermesi açısından yapılmış iyi bir ikazdır. İnsanların onlara karşı bir tavır aldığının, yanlış yaptıklarının, bu yüzden Galatasaray'ın sessiz kalmadığının ve yönetime karşı bir tavır aldığının en iyi göstergesidir.
Bülent Korkmaz'ı içimizden birisi olarak göreve getirdik. Ama Bülent kardeşimizi de sezon sonunda göndermek, hadi güle güle demek birazcık gaddarlık olur. Eğer kendisi kabul ederse bir yabancı hocanın altında yardımcı antrenör olarak düşünülebilir. Kayseri Erciyes'te güzel bir çıkışı vardı. Sonraki çalışmalarında Bülent çok yıprandı. Keşke daha başka 1-2 kulüpte çalışıp gelseydi daha iyi olurdu.
Bu sene Hakan Şükür'e başkan Adnan Polat futbolu bıraktırmamış olsaydı bu takım 10 puan farkla şampiyondu. O kadar iddialı söylüyorum. 10 puan farkla şampiyon olurdu UEFA Kupası'nı da kesin alırdı.''