Beşiktaş ayağına gelen fırsatı ikinci kez elinin tersiyle geri çevirdi. Lider Sivasspor, Gaziantep deplasmanında kaybetmişti. Beşiktaş ezeli rakibini yense iki puan öne geçerek zirveye oturacaktı. Ne yazık ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Mustafa Denizli'nin yanlışları bu maçta da devam etti. Prens Delgado ilk 11'de sahada yer alırken, Yusuf yedek kulübesindeydi.
İlk 45 dakika içinde Delgado'nun sahada oynayıp oynamadığını bilen varsa söylesin. Siyah-beyazlı ekibin heyecandan bacakları titriyordu. Savunma hata üstüne hata yapıyor, Rüştü arka arkaya kurtarıyordu. Ancak o da sonunda çaresiz kaldı. Fenerbahçe orta sahada Beşiktaş forvetlerine karşı müthiş bir pres uygularken ayağa paslarla atakları kanatlara yaymasını bildi. Her Fener forveti böylece elini kolunu sallaya sallaya Beşiktaş kalesine geldi. Şampiyonluğa giden koskoca Beşiktaş takımında çıkıncaya kadar sadece Ernst kendini parçalarcasına koştu. Diğerleri uyur gezer gibiydi! Ben bu maçta en çok o muhteşem seyirciye üzüldüm. 90 dakika takımlarını desteklediler ama boyunları bükük İnönü'yü terk ettiler. Beşiktaş'ın yediği iki golde de büyük bir defans hatası vardı. Hele hele ilk golde cam adam Gökhan'ın rakibini kaçırması inanılır gibi değildi.
Davetiye çıkardı Tabii burada biraz da faul kokan bir durumu hakem Yunus Yıldırım es geçmesi vardı. İkincisinde ise üst üste üç Beşiktaş savunma oyuncusu gole davetiye çıkarırken Semih'in muhteşem vuruşuna da saygı duymak gerekir. İkinci yarıdaki değişiklikler de neticeyi değiştirmedi, Holosko'nun kendi gayretiyle attığı gol galibiyete yetmedi. Yine liderlik gelmedi. Yine ilk 45 dakika güme gitti! Yine Fenerbahçe, İnönü'de kazandı. Yine Denizli'nin hataları devam etti. Sonuçta beklenmeyen üç puan uçup gitti. Her şeye rağmen zirvede son dört haftada durum değişebilir. Yeter ki Mustafa Denizli hatalarının farkına varsın!