Sivasspor'u ve taraftarını kutluyorum. Bir kutlama da Sivasspor yönetimine, böyle bir takım kurdukları için... Şimdi gelelim Trabzonspor'a... Çabuk oynayan bir rakip karşısında bu takım her zaman pozisyon verip gol yer demiştim, yine oldu! İşte dünkü maçta Murat, Musa ve Mehmet zaman zaman da Tum ofans döneminde Trabzonspor kalesini yerle bir ettiler. Sivasspor attığı kadar da kaçırdı diyebilirim. Şampiyonluk mücadelesi veren bir takım böyle mi olmalı? Skora üzülmüyorum. Trabzonspor taraftarının kötü oyun yüzünden maç boyunca tribünde suskun ve sessiz kalması üzücüydü. Aslında Trabzonspor sahaya çıkarken kadrosunda futbolcu tercihini yanlış yaptı. Bana göre Alanzinho ile değil, Umut ile başlanılmalıydı. Kulübede üç teknik adamsınız, hadi biriniz olayı çözemedi ya diğer ikisi ne yaptı?
Farkı beklemiyordum İşin bir gerçeği de Trabzonspor zaten böyle final maçlarını hiç kazanamıyor. Ama sonucun da bu kadar farklı olacağını beklemiyordum. Sivaslılar da bu kadar kolay kazanacağını tahmin etmemişlerdir. Attıkları her golden sonra şaşkınlık yaşayıp şok oldular. Trabzonspor'da üç yıldızı hak edecek bir tek futbolcu yoktu. Orta saha evlere şenlikti. işleri sadece orta sahada Sivasspor'un geliştirdiği ataklarda trafik polisliği yapmaktı. Sadece bunu yaptılar. Defans ise ıssız adaya terk edilmiş insanlar giydi. Ataklarda kaderleriyle baş başa kalıp, bariz hatalar yaptı. Forvette Gökhan Ünal var mıydı, yok muydu belli değil. Sanki güneşlenmeye çıkmış film artistleri gibiydi. Hani başı derde girmesin diye hiçbir şeye karışmayanlar için "Etliye-sütlüye dokunmayan adam" nitelemesi yapılır ya... Yattara da onlar gibiydi. Gineli yıldız, üstü başı tozlanmasın diye her pozisyondan kaçtı.