Olmadığını görüp yeni arayışlara girmek ustalığın gereğidir... Biraz uzun sürse de bedeli ağır olsa da tebrik etmek lazım. Hocamıza bir katkı daha yapmış oluyoruz. Futbolda savunma da olduğunun üzerine hücumda derinlik ve genişlik prensibini de kabul etti. "Kaleden kaleye şahin uçurdum" futbolundan vazgeçti. Dünyanın kullandığı şablona döndü; 4-2-3-1... İlk iki rakamda problem yok. Diğerleri hareketi engelledi. Sadece Yattara rölünün hakkını verdi. Colman sahada yok gibiydi. Sorumluluktan kaçan, genç takım oyuncusuna benziyordu. Umut Bulut'un bu tarz oyunun parçası olması imkânsız. O da imkânsızı başarmak için çabaladı. Elbette Alanzinho... Takımın içine adım attığı andan beri tartışılan ufaklık! Kendimi sorguluyorum. Şu performansı beğenenler var. İnanamıyorum! Taktik, sistem, takım oyunu, futbola ait tüm değerlerin dışında kendine has bir şey. Sokak futbolcusu resmen. Sadece ilk 45'te onun kaptırdığı toplardan 10 hücum yedi Trabzonspor. Umut ve Colman'ın o derece zararı olmadı. Topla buluşmuyorlar, kaptırmıyorlar. Umut'un Gençler tarafında kesici oynadığını söylesek abartmış olmayız.
Atamayana atarlar Üç eksik oynayan takım ne eder? Sorunun cevabı şu maçta saklı. Üç fazla hücum eden taraf her çıkışta pozisyon bulur. 4 savunma iki ön liberonun canı çıkar. Kaleci Sylva panter olur, direkten direğe atlar. Sezonun en iyi performansını gösterir. Maçın özeti de atamayana atarlar olur. Altı kırmızı-siyahlıyı çalımlayıp golü atan Yattara maçın yıldızı koltuğuna oturur. Değişikliği sona bıraktı hocamız. Dün gece için haklıdır! Sebep yanında tuttukları o açığı kapatacak kalıpta değildi. Benim eski takımım son düdüğe kadar üstün olan taraftı. Üstün bitirdi ama çok zorlandı.