Sivasspor 12 haftadır liderlik koltuğunda. Elbette koltukta oturmak her zaman zordur. Sivasspor bu zorluğu artık geride bıraktı. Çünkü takım olma yolunda büyük mesafe aldılar. Formayı kim giyerse giysin canla-başla mücadele ediyor. Bu mücadelelerini ve disiplinli oyunlarını takım oyununa yansıtarak, hiçbir zaman maçı bırakmıyorlar. Rakiplerine göre fizik güçleri de üst düzeyde olunca sonuca rahat gidiyorlar. Bülent Uygun, adaletli forma dağıtıyor. Disiplinden asla taviz vermiyor. Her futbolcu disipline uymak zorunda olduğunu biliyor. Yiğidolar'ın 4'ü evinde, 4'ü deplasmanda 8 final maçı kaldı. Bu maçlarda önemli olan iyi futboldan çok 3'er puanların alınmasıdır. Kötü oynadığın zaman da kazanmasını bileceksin. Bu nedenle bu hafta Antalyaspor maçı kolay geçecek gibi görünmüyor. Evinde hiç maç kaybetmeyen Sivas, Antalya engelini de aşacak güçte. Ama futbolda oynamadan puan verilmiyor. Sivassporlu futbolcularda özellikle Ankaraspor maçını hatırlamalı ve bir daha böyle hataya düşmemelidir.
Taraftar inanmamış gibi Geçmişten ders alıp, ileriyi görmek gerekir. Artık final maçları başladığına göre Sivasspor'un rakibi yine Sivasspor. Yapacağı bir hata rakiplerinin işine yarayacaktır. Mecnun Otyakmaz ve Bülent Uygun da bu gerçeği bilerek hareket ediyorlar. Sivassporlu taraftarlar hâlâ şampiyonluğa inanmamış görünüyor. Sezon başından beri tribünleri her maçta dolduruyorlar. Doldurmaları yetmiyor. Futbolculara 90 dakika destek olmaları gerekir. Tiyatroya veya sinemaya gelmiş gibi sessizce izleyip gidiyorlar. Şampiyonluğa oynayan bir takımın taraftarı 90 dakika boyunca sportmenlik çerçevesinde futbolcuları motive etmelidir. Gol atıldığı zaman bağırmak yetmiyor. Ankaragücü, Kocaeli, Bursa taraftarının tribünlerde gösterdiği coşkuyu görmek istiyorum. Taraftar oynayan futbolcuyu her zaman kendine getirir. Büyük bir güçtür. Sivas'ta ise tersi oluyor. Futbolcular taraftarların coşkulu olmasını istiyor. Bu sorunu çözmek için başkan Mecnun Otyakmaz, 8 maçlık maratonda 4 ayrı tribüne A.Gücü'nden amigo mu transfer etse diye düşünüyorum.
