Türkiye büyük bir devlet adamanı kaybetti. Fakat Sivaslılar, hem devlet adamını, hem de bir Yiğido yitirmenin derin üzüntüsünü yaşıyor. Muhsin Yazıcıoğlu, Sivasspor'u hiçbir dönemde yalnız bırakmadı. Kırmızı-beyazlıların 3. Lig'de oynadığı ve sahipsiz olduğu dönemlerde, takıma yapılan haksızlığı Meclis gündemine taşıdığını biliyorum. Onu en son Sivasspor'un 1-1 biten Beşiktaş maçında gördük. Boynuna taktığı kırmızı-beyaz kaşkolle maça gelen Yazıcıoğlu, ne kadar da gururluydu, ne kadar da heyecanlıydı anlatamam! Çünkü memleketinin takımı lider ve Beşiktaş'ın karşısına bu unvanla çıkıyordu. Maç sonu gülümseyerek ve biraz da buruk görünen Yazıcıoğlu, "Olsun yine de lideriz" açıklamasını yapmıştı. Sivaslı olup, Sivasspor'un maçına gelen birçok siyasi oldu. Ama en çok alkışı da Muhsin Yazıcıoğlu alırdı. Tabii bu sevgi boşuna değil. Çoğu geceye katılır, diğer siyasetçiler gibi "Benden şu kadar para" deyip, peşinden koşturmazdı. Kısacası dosdoğru bir adamdı. İşte bu yüzden tüm Sivas'ın ve Yiğidolar'ın yüreği yanıyor.
***
İHA muhabiri değerli kardeşim İsmail Güneş'in son telefon konuşmasında "Üşümeye başladım çabuk olun" demesi aklıma hemen Sivasspor maçlarına elektrik sobasıyla gelmesini hatırlattı. İsmail, basın tribününe gelirken yanında elektrik sobası da getirir ve soğuktan öyle korunurdu. Ah İsmail kardeşim! Sen soğuktan gittin ama bizi de yakıp kavurdun! Bir dahaki maçta ne seni ne de elinde fotoğraf makinanı, bilgisayarını ve sobanı göreceğiz. En çok da "Hangi kanal" diye sorduğumuz zaman, "Süveyş Kanalı" demeni özleyeceğiz. Allah mekanını cennet etsin...