Sivasspor ve Fenerbahçe için dünkü maçın anlamı çok büyüktü. Sivas galip geldiği takdirde liderliğini pekiştirip, şampiyonluktaki bir rakibini de devre dışı bırakacaktı. Ama hesapları tutmadı. Yiğidolar karşılaşmaya golle başlamasına rağmen hemen golü yiyince dengelerini de kaybettiler. Tekrar galip duruma geçtiler ama yine sevinemeden beraberlik golünü kalesinde gördüler. Bunun sonucunda fizik gücü olarak da oyundan düşmeye başladılar. Kora kor mücadele gibi görünse de Sivasspor'un orta sahasında üç haftadır bir düşüş var. Orta alanda pres yapamayınca Alex boş kaldı, Emre de iyi toplar yapınca Fenerbahçe, lider karşısında istediği oyunu oynadı. İlk yarıda mücadele gücü yüksekti. Ancak ikinci yarıda Sivasspor sahada yok gibiydi. Fenerbahçe daha baskılı oynadı ve hak ettiği galibiyeti aldı.
Göçek, Alex'i atamadı Sivasspor şampiyonluktan koptu mu? Hayır. Averajla da olsa ligin zirvesinde yer alacak. Bu tür yenilgiler elbette olacaktır. Sivasspor bunu bir kaza olarak değerlendirmeli ve önündeki maçlara bakmalı. Belki de yenilgi kredisini bu maçta kullandı. Şimdi Sivassporlu futbolcuların ayaklarının yere basma zamanı. Moralsizliğe düşülmemeli. Eğer çabuk toparlanmazlarsa geçen sezonki gibi bu yıl da hayallerini gerçekleştiremezler. Sivasspor için kupa maçı da bu açıdan önem taşıyor. Fenerbahçe karşısında alacağı sonuç lige de yansıyabilir. Önemli olan yenilgilerden ders çıkarıp, hataları gidermektir. Bülent Uygun'un da bunu yapacağına inanıyorum. Dünkü Sivasspor yenilgisine sevinenler çok olmuştur. İnşallah sevinçleri sezon sonunda kursaklarında kalır. Takdir ettiğim Hüseyin Göçek ise Sedat'a yaptığı harekette direkt kırmızı kart da gösterebileceği Alex'e sarı bile çıkarmadı. Demek ki Alex'in dokunulmazlığı var!