Tanrı Beşiktaş'a yeniden "yürü ya kulum" demeye başladı. İki hafta süren "kâbus" bitti ve şampiyonluk rüzgarları bu kez ciddi olarak esmeye başladı. Kime sorsanız, 21. haftanın Beşiktaş ve Sivas dışındaki diğer şampiyon adayları için böyle "felaket" skorlarla biteceğini tahmin edemezdi. Öyle inanılmaz maçlar oynandı ki Beşiktaş, sadece Gaziantep'te üç puan kazanmakla kalmadı rakiplerinin kayıplarıyla haftayı 12 puan kazançla kapattı. Kaldı ki Beşiktaş bir yenilgi, hatta beraberlikle bile yarıştan kopabileceği bir Gaziantep deplasmanına çıkmıştı. Bu satırlarda Mustafa Denizli'yi çok eleştirdik. Şimdi artık onun için eleştiriyi bir kenara bırakıp övgü dolu yazılar yazmanın zamanı geldi. Öncelikle onu kendisine yöneltilen yanlışları doğruya çevirdiği için kutlamak gerekir. Nedir onlar? 1.5 maçtır, yani 135 dakikadır Nobre ve Bobo'yu birlikte oynattı. Bu ikiliyle Trabzon ve Gaziantep maçlarında en azından ikinci yarılarda muhteşem oynayan bir Beşiktaş doğurdu. Fabian Ernst onun tercihi olarak Beşiktaş'a geldi. Bu birinci sınıf ön libero sık sık elektriğin kesildiği Beşiktaş orta sahasında jeneratör oldu. Ernst'in gelişiyle geri dörtlü geçilmez duvara dönüştü. Orta sahası çalışan, savunması kolay pozisyon vermeyen Beşiktaş'ta Nobre ve Bobo'lu "çift forvet" hücumda harikalar yaratmaya başladı. Yine de teknik direktör Mustafa Denizli'nin 4-4-2'den yana sıkıntıları olduğundan kuşkum yok. Çünkü Gökhan Zan'ın yükselen formu nasıl Zapo'yu yedeğe düşürdüyse, iki 10 numarayı Yusuf ve Delgado'nun başını ağrıtacak. Çünkü sistem birini değil, ikisini birden devre dışı bırakabilir. Uzun lafın kısası Beşiktaş artık ciddi bir şampiyon adayı. Demek ki iyi bir transfer ve çift forvetle olabiliyormuş!