Ülker'in reklamlarını, içim kıpır kıpır olarak seyrediyorum. Taştan kaleler, "atan alır spor"lar, "abanmak yok" vecizeleri, hep bizim mahalle aramızdaki günlük jargonlardı. Şimdi sokakta arsalar yok. Park eden arabaların arasında büyüyen çocukların topu evin dışına taşıma şansları da yok. Belediyelerin rant arzusu tüm yeşil alanları, müteahhitlerin çirkin apartmanları ile doldurdu. Bakırköy'ün meşhur Vita sahasında şimdi alışveriş merkezi var. İşin garibi tam karşısında bir tane daha var. Koca Mustafa Paşa'nın Çukurbostan'ı hala yaşıyor mu bilmiyorum. Yıllardır oturduğumuz Cennet Mahallesi ile Basınköy'ün okul sahasının çevresini çitlerle ördüler. Galerici arabalarını park ediyor. SSK'nın arsası boş duruyor, Belediye CHP'li diye spor sahası yaptırılmıyor. Artık kaç baba eve geldikten sonra futbol topunu eline alıp, sokağa; çocuğu ile oynamaya iniyor? Bizim yaş kuşağı için, en mutlu zamanlarımızın anahtar kelimelerini reklamlarda da olsa duymak, yaşadığımızı tekrar hatırlattı. Bir zamanlar mutlu bir dünyamız vardı. Yeniden niye olmasın?