Hareketi kazanca çeviren sebep doğru analiz edilmeli." O sebep sıkıştırma, oyun alanını daraltma, mücadele gücünü son düdüğe kadar taşımadır. Tüm hatlarıyla kapanma, hücum sırasını dengeli kullanmadır. O hücumlar asla rakiplerinkine benzemez. Benzetmeye çalışanlar hata yapar. Fener kadar pas yapamaz bu kadro, aynı şekilde G.Saray gibi topu dolaştırıp oyunun boşluklarından adam kaçırıp netice arayamaz. Beşiktaş oyununda izledik, üç pası bir arada yapamaz duruma düşüldü. O kadro kalitesine sahip değil Trabzon. Tercih edilen oyun tarzı, ekibe uygun olmalıdır. Uygun olanı çok net görülüyor. En kestirmeden neticeye oynamak. 3-4 pasa kadar rakip kaleyi tehdit ettiği daha fazla topla oynamanın tersine silah olduğu gözden kaçmamalıdır. Özel maçlarda denedi Ersun hoca. Başka bir şey çıktı ortaya. O şekil, o tarz üç büyükler tarafından uygulanıyor. O futbolcu kalitesiyle onlar bile sonuç almakta zorlanırken, onları taklit boşa kürek çekmektir. Doğru olan Ersun hocanın uyguladığı şekildir... Ara devrede bu köşeden yazmıştım. Uzun santrfor istiyor sistem. Hooijdonk gibi, Hakan Şükür gibi. Faal olan alınabilir durumda Çek milli Koller gibi. Yattara'yı bile oyun alanında bulundurmaktan sıkıntı çeken tarz nasıl olur da Alanzinho gibi bir yerden bitmeyi içeri alır.
Çıkan ilk 11 doğrudur Belki de en fazla eleştiri alan Hüseyin ve Umut sistemin en önemli parçasıdır. Sahaya çıkan 11 sistemi işletenlerden tercih edilmeli. Çıkan ilk 11 doğrudur. Sakatlık ve ceza dışında asla değiştirilmemelidir. Yeni bir şey için zaman geçmiştir. İyinin düşmanı mükemmelliği aramaktır. Önemli olan sahip olduğun iyiyi tutmaktır. 42 puan hiç de fena değildir. Ama o puanın ne sebepten geldiği gözden kaçmamalıdır. Bakın buradan uyarıyorum. 4 değil 14 puan fark olsa da alttakilerin yakalama şansı vardır. Şu oynanan son iki maç o ürküntüyü vermiştir. Sistem dışı hareket bünyeye zarar verir, ona göre bir şekil alınmalıdır.