Fenerbahçe, sezonun ilk yarısında Can Arat'ın iki hatasıyla Ankara'da 2-1 mağlup olduğu Hacettepe'yi Kadıköy'de darmadağın etti. Alex ve Semih başta olmak üzere bütün futbolcuların yıldızlaştağı ve görevini yaptığı karşılaşmada sanırım en büyük dersi Aragones almıştır. Alex ve Semih'in uyumu daha ilk dakikalarda ortaya çıktı ve Fenerbahçe kaptanı ilk 15 dakikada attığı iki golle, Hacettepe duvarını delik deşik etti. Sert oyun ve kapalı defansın Fenerbahçe'yi durduramadığını gören Hacettepe, bundan sonra defans güvenliğini bırakıp, kontrataklar yapmaya çılışınca açıldıkça yedi, yedikçe açıldı ve bozguna uğradı. Fenerbahçe'nin geçen hafta üstünlük sağlayamadığı İstanbul Büyükşehir Belediye'ye 6 gol atan Hacettepe, ne gariptir ki bu hafta sarı-lacivertli ekip karşısında farklı bir yenilgiye uğradı. Mor-beyazlı takım, farklı mağlup duruma düşmesine rağmen kontrataklarda bazı pozisyonlar da buldu. Ama bu kez de kalevi Volkan Demirel, bu pozisyonlarda kalesinde sağlam durdu ve gole izin vermedi.
Yarışta ben de varım! Fark açıldıktan sonra İspanyol teknik direktör Luis Aragones, bazı oyuncularını dinlendirmek için Kazım, Gökhan Emreciksin ve İlhan'ı oyuna alarak çok koşan rakipleri karşısında gedik vermemeye çalıştı. Sarı-lacivertli takım, koştukça coştu, coştukça da ağları havalandırdı. Kanarya, bu sonuçla "Şampiyonlukta ben de varım" mesajını verdi. Atılan goller, birbirinden güzeldi ve Ulaş'ın fazla hatası yoktu. Sertliğe biraz göz yuman ve sarılmaları kartsız bırakan Aytekin Durmaz'ın genelde başarılı bir yönetim gösterdiğini söyleyebilirim.