Sivasspor, Galatasaray'la 4 günde iki maç oynadı ve ikisinden de yüzünün akıyla çıktı. Üstelik birisini de Ali Sami Yen Stadı'nda oynadı. Bu iki maçta Galatasaray gibi büyük bir camianın sergilediği tavır, Yiğidoları derinden yaraladı. Sivas'ta oynanan maç sonrasında, zemine ve hakeme kusur bulundu adeta 2-0'lık yenilginin üzerine set çekildi. Ancak balon çabuk patladı ve Galatasaray, Sivasspor'a kendi sahasındada diş geçiremedi. Üstelik inanılmaz bir taraftar ve bunun sonucu olarak da hakem baskısına rağmen. Sivas'taki maçta, kırmızı kart gören Ümit'in içini okuyup, "Yok canım Ümit küfür etmemiştir" diyenler, hakemin art niyetli olduğunu söyleyenler, ne hikmetse 1-1'lik kupa maçında hiç bu kadar dikkatli değillerdi. Mesela, 1-1'lik maçta, Baros'un bir kaç defa hakemin üzerine yürümesine, aynı şekilde Sabri ve Ayhan'ın kararlara aşırı tepki göstermesini, dahası maçın sonlarına doğru Emre Aşık'ın, Sivaslı Bilica'ya attığı tokatı neden göremediler acaba? Bunlar hoş şeyler değil. Sivaslıların rahatsız olduğu bir diğer konu da büyük takımlarla oynanan ve kazanılan maçlar sonrasında hep bardağan boş tarafının görülmesi.
Sivas'ın sesi duyulmalı Hemen herkes Sivasspor'un şahsiyetli futbolunu değil, Galatasaray'ın yaptığı yanlışları görüyor. Ulusal basını sadece Galatasaraylı veya Fenerli takip etmiyor. Türkiye'de 5-6 milyon Sivaslı'nın varlığından söz ediliyor, peki bu kadar insanın duygularına kim tercüman olacak? Kim bu insanların sesini duyuracak? Sivasspor Taraftarlar Derneği Başkanının dediği, "İyi ki FOTOMAÇ var yoksa kimse Sivaslı'nın sesini duymayacak." sözü çok doğru. Geçtiğimiz sezon Sivas'ta, G.Saray maçı oynandı ve bu maçı sarı-kırmızılar 5-3 kazandı. Böylesine kritik bir maç öncesinde ve sonrasında hep dostluk hakimdi. Bu görüntülerin unutulmaması gerekiyor.