Galatasaray ve Sivasspor cumartesi günü yapılacak lig maçını düşünürken, şimdi karşılarına bir de Fortis Türkiye Kupası'nda iki maç çıktı. İlginç olan da şimdi iki takım da planlarını üç maça göre yapacak. Aslında geçmiş yıllarda da bu gibi eşleşmelerin böyle olanları çok vardı. Mesela, Fenerbahçe-Galatasaray, Galatasaray- Trabzonspor maçları gibi. Hem lig hem kupada yapılacak bu maçlardan sadece bir takımın kârlı çıkacağına inanmıyorum. Ama hem Sivasspor'un, hem de Galatasaray'ın formda oluşu üç maçın da oldukça kaliteli geçmesini sağlayacaktır. Galatasaraylılar her fırsatta "Üç kolda yürüyoruz..." diyorlar. Görüntü elbette öyle. Ama bu görüntünün gerçeklemesi için ilk engel olan Sivasspor maçının kazanılması lazım.
Emre'nin hayrı kime? Oyuna girdikten sonra, 11 dakika içinde iki sarı kart görüp kırmızı kartla soyunma odasına uğurlanan Emre Güngör, maçtan sonra ilginç laflar etmiş: "Sahaya girdim ve hırsımın kurbanı oldum. İlk gösterilen sarı kart hatalıydı, ikincisi ise doğruydu. Her şeyde bir hayır vardır. Bu atılışım şaka gibi geldi bana." Ben Emre Güngör'ün bu sözlerini hayretle okudum. Galatasaray, bu genç adamı takıma yararlı olsun diye aldı. Uzun bir sakatlık dönemi geçirdi. Doğru dürüst oynamadı. Tam ona ihtiyaç duyulduğu hafta kırmızı kart görüyor, arkasından "Bu işte bir hayır var" diyor. Elbette hayır var. Ama kime hayır? Sana değil, takımı yalnız bıraktığın için rakip takımlara hayır var. Bu sorumsuz davranışın her halde kulüpçe verilecek bir cezası vardı..
Servet hak ediyor Galatasaray diğer kulüplerden iç transfer açısından çok şanslı. Mukavelesi biten dört kişi var. Bu isimler de Servet, Hasan Şaş. Hakan Balta ve Emre. İçlerinde Servet Çetin, Galatasaray'ı yoracak gibi gözüküyor. Aslında Servet bu oyunu ile bazı şeyleri fazlasıyla hak ediyor. Umarım yönetim kurulu her şeyi çok iyi düşünür...