Son 5 yılda futbolumuza damgayı Fenerbahçe vurmuştur. Bu su götürmez gerçektir. Geçen sürede 3 şampiyonluk kazanılmış, iki de ikincilik alınmış. Yapılan eleştiriler, "Neden 5'te 5 olmadı" şeklindedir. Yani komiktir. Ortada tartışılmayacak bir başarı söz konusudur. Nedeni de çok açıktır. Fransa'da yapılan Konfederasyon Kupası'ndaki gençlerin transferleri takıma yepyeni hava getirmiştir. Fenerbahçe'nin uzun yıllardır yapmaya cesaret edemediği devrim niteliğindeki yenilik amacına ulaşmıştır. Bu gençlerin yanına monte edilen dünya çapındaki tecrübeli ayaklarla güzel bir sentez gerçekleştirilmiş ve sürekli zirvede dolaşan bir takım yaratılmıştır. Bu başarıda her sonucun arkasında duran ve istikrar adına hareket eden yönetimlerin de payı büyüktür. Bu istikrar, teknik heyet seçimine de yansımıştır. 30 yıldır iki sene üst üste çalışmayan antrenör gerçeği yerine medyanın tüm başkaldırısına rağmen 5 yılda sadece iki teknik adamla çalışılması (Daum, Zico) en güzel örnektir. Şu anda yapılan transferleri bu yazdıklarımın ışığında tartışmak gerekir. Ankaragücü'nden alınan Gökhan ve Abdülkadir, Sakarya'dan alınan Onur ve Furkan'ın yanı sıra Özer'in, Serkan'ın peşine düşülmesi asla tesadüf değildir. 5 yıl önce yapılan ve başarıya ulaşılan operasyonun aynısı tekrar ediliyor. İkinci gençleştirme operasyonunu alkışlarken, teknik adam konusundaki istikrarın daha geniş senelere yayılmasını da isteyeceğiz. (Bu da neden hep Zico'nun arkasında durdun diyenlere bir yanıt olsun.)
***
Antalya seminerlerinde hakemler başrol oynuyor. Oğuz Sarvan, "Avrupa bizi kaale almıyor'' derken, arkadaşlar kendilerini başarılı buluyorlar. Tokat'ta verilmeyen penaltı kararını bile doğru bulmuşlar. Demek ki öz eleştiri yapamıyorlar. Hakemliğimiz, futbolumuzun çok gerisinde. Mahmut Özgener seçildiğinden beni arkasındayız. Futbolumuza da çok şeyler kazandıracağı inancındayım. Yalnız hakemler hakkında radikal kararlar alması gerekir. Bu kuruma profesyonellik getirilmeli. Hakem iki işte birden çalışmaz. Çekini, senetini yaptığı işi düşünen insanlar maçlara konsantre olamazlar. Futbolcular kadar koşması gerekenler, onlar gibi antrenman yapmalılar. Göbekli futbolcu olmaz ama ülkemizde maşallah göbekli hakemden geçilmiyor. Bu konuyu daha geniş işleyeceğiz, gerekirse sayın Özgener'le karşılıklı da tartışabiliriz. Bir de önemli konu hakemlerimiz, "Federasyon ve MHK başkanına nasıl yaranırım" diye değil, "Özgürce nasıl düdük çalarım" ın hesabını yapacaklar. Futbol politikasının içinde olmayacaklar yani üstlerindeki formayı çıkaracaklar. Dediğim gibi daha tartışacak çok şey var.