Galatasaray kulübü, basınla ilişkilerini en iyi organize eden takım bence. Antalya kampında özel röportaj için GS TV'ye 2 futbolcu gönderdiyse 4 futbolcuyu da basın toplantısına çıkardı. İki günde 8 futbolcu medya önündeydi. Bunları izlerken 2002-03 sezonunun devre arası kampına gittim bir an Fotomaç adına kampı izleyen yazarlardan biriydim. İkinci Fatih Terim döneminin ilk yılıydı. Avrupa'dan henüz dönmüş Terim'de İtalyan izleri çok daha belliydi. Ancak o Terim'in düzenlediği basın-futbolcu buluşması yaşadığım en enteresan deneyimlerden biri olarak hafızama kazındı. Terim futbolcuları bara toplamıştı. Alan küçüktü, oturacak yer bulamayan futbolcuların bir kısmı bar taburelerine kurulmuştu. Futbolcularla sayısal eşitliğe sahip olan medya kapının önünde bekliyordu. Terim'in yardımcıları, "süre" başladı dedi ve bara doluşan medya çalışanları kendilerine tanınan yarım saatlik özel röportaj süresi için Revivo'dan Berkant'a, Arif'ten Baliç'e, Bülent Korkmaz'dan Mondragon'a kadar tam kadro olarak bekleyen oyunculara teyplerini, mikrofonlarını uzattı. O karmaşada bazı oyunculara sıra bile gelmedi. Bar taburesi üstünde sıranın kendisine gelmesini bekleyen birçok futbolcu vardı orada. Bugün böyle şeyler olmuyor. Ama özel röportaj için GS TV dışındaki kurumlara da olanak tanısalar, sanırım çok daha şık olacak...