Bu konuda herkes bir şeyler söyledi, yazdı, çizdi! Sivas'ta yaşayan ve Yiğidolar ile her gün konuşan, onların istek ve arzularını dinleyen birisi olarak ben de diyorum ki "Trabzonspor 1975-76 sezonunda Ahmet Suat Özyazıcı ile böyle bir çıkış yakaladığında her kafadan bir ses çıkmış, hatta Trabzonluların bir çoğu da şampiyon olacaklarına inanmamışlardı."
Şimdi benzer bir ruhu ve havayı Sivasspor yakaladı. Geçen sezon son haftaya kadar şampiyonluk kovalaması "tesadüf" denildi. Ama şimdi aynı düşünceleri paylaşmak doğru değil. Sivas'ta öyle bir hava oluştu ki lig sonunda 2. veya 3. bile olsa kimse mutlu olmaz, tıpkı geçen yılki gibi.
Dalmaz'ın desteği büyük Ayrıca ben "Sivas şampiyonluğu kaldırır mı?" sorusuna da biraz gereksiz buluyorum. Dedim ya yaklaşık 33 yıl önce Trabzon için de benzer şeyler söyleniyordu. Sivas'ın şampiyon olamaması için ne engel var ki? Taraftar derseniz, büyük takımları kıskandıracak çoğunlukta, tesis derseniz yine öyle, üstelik her 6 ayda bir tesislere yeni halkalar ekleniyor. Sivasspor'un taraftar ve tesisin dışında bir önemli avantajı da kulübün başında işi bilen çok iyi bir başkanının olması. Bir de bunlara ilave olarak, Veysel Dalmaz gibi Sivasspor'u ve sporu çok seven valinin olmasıdır. Sadece manevi destek değil, önemli miktarda maddi destek de sağladı. İstanbul'da işadamlarını bir araya getirip, takıma 3 milyon TL'nin üzerinde katkı sağladı. Kısacası Sivasspor, taraftarıyla, yönetimiyle, futbolcusu ve hepsinden önemlisi, şehrin önde gelenleriyle bir bütün olmuş durumda. Zaten iki sezondur elde edilen başarının temelinde bu birliktelik yatmıyor mu? Sivasspor bu yükü kaldırır!