Ülkenin Futbol Federasyonu Başkanı, hakem hatalarından sonra telefonunu açmıyormuş. Kimseye bakacak yüzü olmuyor demek. Bu ülkede, kaç zamandır, çikletlerden çıkan resimlere, Futbol Federasyonu Başkanı'ndan daha çok güvenmemiz gerektiğini öğrendik zaten. O yüzden, toplumsal adaletten ve politikasız futboldan yana olanlar, Mahmut Özgener'in karşısında durmak zorunda.
***
İkinci kahraman da farklı değil. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan, "Türk hakemliği Avrupa'dan soyutlandı" diyor. Düdüğünü adaletli çalamayan, kartının futbolcuya göre gösteren hakemler niye soyutlanmasın? Bazı hakemler, bizim ülkemizde derin dondurucuda saklanıyor. Bizler de unutuyoruz. Kuddusi Müftüoğlu'nun yılları tartışılan maçlarla dolu. Kuddusi Müftüoğlu, şimdi iktidar partisinin belediye başkan aday adayı... İktidar belediyesinin takımıarının maçlarını yönetecek olan Kuddusi Müftüoğlu'na ben nasıl güvenirim? Avrupa'daki Türk hakemliğine yer arayan Oğuz Sarvan'ın, her şeyden önce bağımsız bir Merkez Hakem Kurulu Başkanı olması gerekiyor.
***
Seminerlerde, holiganları tek suçlu bellemekle, meseleyi halledenler var. Stada giren seyircilerin kategorize edilmesi isteniyor. Hayvani dürtülerle maça giden çok. Ama tek çareyi holiganları tüketmekte görmek, başını kuma gömmektir. Futbolda şiddetin memelerini sağan baş oyuncular, hakemler, yöneticiler ve medyadır. Yetkililer holigan sayısını azalttıkça, kulüp başkanları ve yöneticiler yenisini üretiyor. O yüzden asıl suçluları da işaret etmeliyiz.
***
Spor medyasını kimse inkar edemez. Küfürün kutsal, saldırının erdem sayıldığı bir ülkede, futbolun pozisyonlarından çok daha anlamlı tartışmalar olmalı. Ama ekranları "pozisyon karhanesi" haline getirenleri dize getiremeyen sistem, her kanalı birbirine benzetiyor. Ekranlar da kanal-izasyon haline geliyor. Gizli kameralar; başkanın adamları... Başkanın karşısındaki adamların adamları... Bizim meslekte ne ararsanız mevcut. Ne utançtır ki, toplum popüler olanı seviyor. O yüzden çirkinlikler de toplumlaşıyor.
***
Bütün dünyada futbol kirleniyor. İtalyan gazetenin anketinde, Aragones'in, "Günaydından çok, s..... git" diyorum ifadesi, yılın sözü seçildi. Seçenler, seçilenler kadar çirkin artık. Bizdeki 25 yılın efsane kadrosu seçimi gibi.
***
Bizim ükemizde yılın en çirkin sözü, Trabzon'da açılan pankarttı. "Yasinlerle çıktık yola, o günler çok yakın!" Acımasız bir cinayetin, futbol kardeşliği. Pankarttan asit fışkırıyordu da, birkaç yazar dışında kimseden çıt çıkmadı. Ve böyle bir pankarta gürültü koparmayan bir ülkeye... Ermenistan maçındaki barışa yönelik girişimleri nedeniyle, Fair-Play Ödülü gündemde... ..
***
Yanlış şeyler yapmak, utandırır insanları. Ama bazen hiçbir şey yapmamak da utanç vericidir. Böylesine ilkel, böylesine gaddar duyguların ayakta olduğu bir ülkede. Tribünlerde kardeşliğin imkansız... Küfretmenin çocuk oyuncağı olması... Sebepsiz değil.