Takımların başarısında taraftarın önemi büyük. Bir futbolcu sahaya çıktığı zaman taraftarın arkasında olduğunu görmek ister. Gol attığında o coşkuyu, taraftarıyla paylaşmak en büyük arzusudur. Sahada 11 adam, tribünde ise 12. adam tek yürek olup, birbirleriyle bütünleştiği zaman bunun sahada alınacak skora önemli yansıması olur. Sivasspor iki sezondur zirveden kopmuyor. Şu anda ilk yarıyı bitirmenin keyfini yaşıyor. Ne yazık ki Sivas 4 Eylül Stadı'na gelen taraftarlar, takımlarına tam destek vermiyor. Sanki tiyatroya gelmiş gibi maçı sessizce izliyor. 90 dakika boyunca futbolcuları ayağa kaldıracak tezahüratlar yapılmalıdır. İki sezondur bu coşkuyu göremiyorum. Yiğidolar'ın artık takımlarına sahip çıkıp, her türlü desteği vermesi gerekir. Böyle bir başarı yakalanmış. Her taraf kırmızı-beyazlı bayrak ve flamalarla dolmalı. Sivas bir gelin gibi süslenmeli. Bu süsler gelecek takımları olumsuz, Sivassporlu futbolcuları ise olumlu etkiler.
Eski sloganlar unutuldu Yiğidolar, Fair-play içerisinde hareket ediyor. Rakip takım aleyhine çirkin tezahüratta bulunmuyor. Yine rakip takımı alkışlarla karşılayıp, alkışlarla uğurluyor. Bunlar, diğer sahalarda da görmek istediğimiz güzel görüntüler. Ancak Yiğidolar'ın bu alkışları kendi futbolcularına da göstermeleri gerekir. Çünkü Sivasspor'un başarısı Sivas'ın kaderini de değiştiriyor. Bu değişime destek için Sivasspor'u yalnız bırakmayın. Rahmetli amigo İhsan, 70'li yıllarda tribünleri, "Kırmızı-Beyaz, 3 yıldız. Sivas Sivas" sloganıyla coşturuyordu. Bu slogan nedense unutuldu. Sivasspor ruhunu yansıtan bu sloganla taraftarlar tiyatro değil, maç izlediklerini hatırlamalı. Biraz espiri olacak ama, stada taraftarlar hep çekirdekle geliyor. Çekirdek yedikleri için tezahüratı unutuyorlar. Sakın bundan Yiğidolar alınmasın. Gördüğüm tablo bu.