Hakem hataları sonucu kaybedilen liderlik sonrasında Trabzonspor'da yaşanan gelişmelerin rakipleri tarafından memnuniyetle izlendiğinden şüphem yok. Tecrübeyle sabit ki Trabzonspor'un önünü kesme oyunu 2 perdeden ibarettir. Önce bir balans ayarı yapılarak gayri-resmi, gayri-vicdani ceza uygulanır, sonra taraftarın kontrolsüz ve uygunsuz tepkisiyle başlayan olaylar resmi ve vicdani cezaların yolunu açar. Böylece sadece puan değil, futbol kamuoyunda oluşmuş sempati de kaybedilir. Bu topyekün ve nihai bir yenilgidir. Trabzonspor hakem hatalarıyla sadece birkaç puan ve geçici olarak liderliği kaybetti. Bu kez 2. perdenin oynanmaması, ilk perdenin de tekrarlanmaması için yapılması gerekenler yönetime düşüyordu. Trabzonspor camiasının demokratik ve yasal yolla seçerek görev ve sorumluluk verdiği yönetime. Onlar geç de olsa uyanıp tedbir almaya başladılar. Şimdi sıra teknik heyet ve oyuncuların uyanarak Bursa'daki arzulu 2. yarı oyununun ilk düdükten itibaren sergilenmesi gerektiğini anlamalarında. Uzatma dakikalarındaki gol olmasa da Trabzonspor liderliği değil ama 2 puanı yine kaybedecekti. Kimse kendini kandırmasın. Bazı taraftar gruplarının verdiği tepkileri de elbette anlıyoruz. Canı yanan tepki verir. Ancak büyük camialarda bu tepkilerin yasal, ahlaki, vicdani ve kaliteli olması gerekir. Uygunsuz sloganlar, pankartlar ve demeçler Trabzon'a yarar değil, yeni zararlar getirecektir.
***
Bir şekilde, bu kentin gençlerine kabadayılık, ağır ağabeylik rolü biçti bazı odaklar. Oysa beyefendilik, ağırbaşlılık o kadar yakışıyor ki Trabzonsporlu'ya. Trabzonsporlunun örneği, Şamil Ekinci, Sadri Şener, Faruk Özak, Atay Aktuğ olmalı. Ben Trabzonspor'un bütün şampiyonluklarını, kupalarını yukarıda saydığım sembol isimlerle yaşadım. 38 yıldır da maçını seyrederim. Daha Trabzon'da dizleri titreyen hakem falan görmedim, görmek de istemem. Zira hakemin kararlı, dik duruşlu ve elbette dürüstüdür Trabzon futbolunun arzusu. Bu ifadeyi kullanan kardeşlerimiz, yanlış ve yanlı düdük çalma art niyeti taşınmasın istemişlerdir. Ancak sonuçta toplumun aklında, ne anlaşılabiliyorsa o kalacaktır. Bu da Trabzonspor'a zarar verecektir. Zaten hiç kuşkum yok ki bu açıklamayı yapan Trabzonsporseverler ilk heyecanlarını yenerek protestolarını gayet şık yapacak, takımlarını düzeyli şekilde destekleyeceklerdir. Yönetim ve teknik heyet gerekenleri eksiksiz yapar ve camia da sinirlerine hakim olursa bu takım şampiyon olur. Başkaları istese de istemese de.