Trabzonspor'da futbolu kadar futbol dışındaki olayları ile gündeme gelen Gineli futbolcu İbrahima Yattara'yı kutlamak lazım... Bordo-mavili takıma 2003 yılında transfer oldu. Birçok futbolcu yıllardır Türkçe'yi konuşmazken o kısa sürede Türkçe öğrendi. Şimdi Karadeniz fıkraları anlatacak, arkadaşları ile ince espriler yapacak düzeye geldi.
Formaları kapışılıyor Civciv sarısı saçları, entel sakalı ile herkesin sevgilisi oldu. Bordo-mavili takımda en uzun süre kalan yabancı. Bir düzineye yakın teknik adam eskitmesine rağmen hiçbir dönem taraftarın gözünden düşmedi, tam tersi sevgilisi oldu. TS Clup mağazalarından en çok forması satılan oyuncu ve hemen hemen her dönem transferde adı geçti. Katar'ın El Saad kulübü ile transferi direkten dönen oyuncu kısa bir süre bunun yıkımını yaşadı. Herkes bu oyuncunun Trabzonspor ile işinin bittiğini sanıyordu ki o yine kendini sevdirmeyi başardı. Son haftalardaki futbolu ile kendine geldi. Trabzon taraftarının kalbini fethetmeyi başardı. Hem de Trabzon'a özgü bir oyun olan "Kolbastı" ile. Galibiyetlere alışan Trabzonspor taraftarı artık karşılaşma sonrası oynanan "Kolbastı" yı iple çeker oldu. Yattara, Song ve Tony Slyva üçlüsünün oyunlarına şapka çıkarmak lazım. Bu üç futbolcu gösterdiği performansla da taraftarın sevgilisi oldu. 41. yılını kutlayan Trabzonlu gibiler. Trabzonlu oyuncuların çekingenlikleri sırıtıyor. Bu konuda Yattara'yı örnek almalılar. İbrahima Yattara'nın neden taraftarın gönlüne taht kurduğunu başka örneklerle anlatmaya gerek var mı? Hele son attığı mesaj beni de bitirdi. Telefonuma gelen yüzlerce bayram mesajı vardı.
Bayramı unutmadı Onların içinde "Kurban bayramın kutlu olsun Yattara" imzasını görünce şok olmadım desem yalan olur. Türkiye'de yerli teknik adam ve futbolcuların bile hatırlamadığı bir güzel olayı bizim geleneğimizi, bizim bayramımızı Gineli Yattara hatırlayarak neden sevildiğini gösterdi. Anlaşılan o ki o artık bizden biri! Yattara farkı futbolu ve özel yaşamı ile bu olsa gerek.