Şehirlerimizin marka değerlerinin oluşmasında, kuşkusuz o ilin spor kulüplerinin, bilhassa futbol takımlarının başta bir yer teşkil ettiğini bilmem yazmama gerek var mı? Trabzon için Trabzonspor, Gaziantep için Gaziantepspor, Erzurum için Erzurumspor, Eskişehir için Eskişehirspor çok önemli birer şehir lokomotifi değiller mi? Bu takımlar, salt futbol kulübü müdür; takımlarımız bu şehirlerimize başka alanlarda da katkı sağlamıyor mu? Bir an için, bu takımların o şehirlerde hiç olmadığını düşünebilir misiniz! Düşünmek bile istemezsiniz! Konuya böyle girdikten sonra ben tam ters istikamette, aynanın arkasındaki şehirlerimize, liglerimizde hiç takımları olmayan "Öksüz futbol şehirleri"mize değinmek istiyorum. Bu sayfalarda, ismini hiç duymadığımız; ne oluyor, ne bitiyor farkında olmadığımız; futbolsuz şehirleri yazacağızBöylece, o şehirlerimizi unutmadığımızı bir parça hissettirmiş oluruz. Niyetimiz, azıcık da olsa yürek burkup "Takımı olmamak ne acı bir şey!" dedirterek bu şehirlerimizi de profesyonel ligler için ateşlemekTabii bu tahlili yaparken içim "Cızz!" etmedi de değil. Dile kolay, tam yirmi beş ilimizin hiç bir ligde temsilcisi yok. (Bilecik, Kırklareli, Kütahya, Muğla'yı ilçe temsilcileri temsil ediyor.) FOTOMAÇ gazetesi, Platform köşesi olarak bu şehirlerin adlarını yazarak bu illerdeki seçilmiş ve atanmış şüreka'yı uyandırıp göreve çağırmayı, bir gazete ve gazeteci sorumluluğu olarak görüyoruz. İşte o şehirlerimiz: Ağrı, Amasya, Artvin, Bayburt, Bitlis, Bilecik, Burdur, Edirne, Hakkari, Kırklareli, Kütahya, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Sinop, Tekirdağ, Tunceli, Zonguldak, Karaman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır ve Osmaniye. Yorumu siz yapın!