- Fenerbahçe maçı kazanmak için hiçbir şey yapmıyor. Gücü de yok zaten. Adından korkanlar maçı ikram ediyor. Denizli iddialı konuştu, tersini yaptı - Fenerbahçe, Beşiktaş maçı ligin dönüm maçıdır. Fenerbahçe eğer şampiyon olursa çıkışı bu maçtan başlar. Pasaportu Skibbe verdi, vizeyi Denizli - Aziz Yıldırım, arkasındaki Yalçın ailesinin gücünü kullanarak çok önemli transferler yapacak. İkinci yarıda çok başka bir Fener göreceksiniz
Geçen hafta "Derbinin sonucu Mustafa Denizli'ye bağlı' demiştiniz.
Denizli'nin, Fenerbahçe karşısında sahaya sürdüğü kadro ile bir nevi mağlubiyeti hazırladığını söyleyebilir miyiz? Geçen hafta Fenerbahçe ve Aragones'in maçın genel görünümüne bir katkı yapacak halinin olmadığını söyledim. Bunu söylerken de Galatasaray derbisi dahil Fenerbahçe'nin kazandığı maçların rakipleri tarafından ikram edildiğini ifade etmiştim. Fenerbahçe maçı kazanmak için hiçbir şey yapmıyor. Yapacak gücü de yok zaten. Ama Fener'in adından korkanlar maçı ikram ediyorlar. Bunu açık açık söyledim. Bu yüzden de dedim ki "Fenerbahçe'nin ne olduğu belli. Mustafa Denizli bunun üstüne çıkarsa kazanır, altına inerse kaybeder ama Mustafa Denizli artık benim bildiğim Mustafa Denizli değil, muhtemelen o da korkacak ve maçı Fenerbahçe'ye verecek." Aynen de öyle oldu. Hafta içinde Mustafa Denizli çok yukarılardan konuştu!.. "Beraberlik benim meşrebimde yok. Ben sahaya kazanmak için çıkarım" dedi. Dönelim seneler öncesine; aynı Denizli'nin benim defalarca yazdığım bir lafı var: "Futbolcu cin gibidir. Soyunma odasında kara tahtaya tebeşirle kadroyu yazmaya başladığı anda hocasının niyetini anlar." Günümüze dönüyoruz yeniden... Mustafa Denizli diyor ki "Benim meşrebimde beraberlik yok. Kazanmak için oynayacağız." Futbolcu bunu gazetelerde okuyor. Sonra soyunma odasına geliyor. Soyunma odasında Mustafa Denizli takımı yazmaya başlıyor ki kadroda 4 stoper var. Yani yan topların dışında, ikram gollerin dışında gol atamayan, hiçbir oyun kuramayan, oyun kurup gol attığı görülmeyen Fenerbahçe'ye karşı 4 stoperle çıkacak sahaya. Buna karşılık Bobo, Holosko ve Tello kenarda. Şimdi o futbolcu ne düşünür? O futbolcu içinden gülmez mi? O cin gibi futbolcu, 'Hocam ne diyorsun, şu yaptığına bak' demeyecek mi; diyecek. Hoca beraberliğe razıysa, futbolcu dünden razıdır. Mustafa Denizli 'Maç önce kafada kazanılır' düşüncesini Türkiye'ye getiren adamdır. Benim tanıdığım Mustafa Denizli yine tahtaya yazarken soyunma odasında kaybetti maçı. Fenerbahçe'ye hediye etti maçı.
FENER'DEN KORKMUŞ Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ta görevi kabul ettiği günden beri kaçıncı defa söylüyorum: "Benim tanıdığım Mustafa Denizli bunu yapmazdı" diye. Mustafa Denizli, her hafta benim tanıdığım Mustafa Denizli'nin yapmayacağı başka bir şeyi yapıyor. NTV'de 90 Dakika'da başta Haşmet (Babaoğlu) arkadaşlar, Beşiktaş'ı överken, "Size katılmıyorum" dedim. "Mustafa Denizli korkuyor. Korkak oynatıyor Beşiktaş'ı. Fenerbahçe'den de korkarsa sonu olur. Fenerbahçe sadece kendisinden korkanları yeniyor. Çünkü Fenerbahçe'nin en zayıf yeri savunması. Üstüne gittiğinde dağıtırsın. Korkup çekildiğinde bir defa dağıtma şansın yok. Ayrıca son aşamada Fenerbahçe'nin topa iyi vuran adamları var. Sen oyunu kendi sahanda kabul edersen bütün duran toplar senin sahanda olursa bir tanesini, iki tanesini atar." Şimdi Galatasaray aynen böyle yenildi. Mustafa Denizli, Galatasaray maçını seyretmiş ve analiz etmiş olsa Fenerbahçe'nin üzerine çöker ve tarihi fark yaratırdı. Tersine olunca işte durum ortada. Efendim "Biz 50 kere o kornerin provasını yaptık." Yap, 150 kere yap. Prova ile kornerden gol atılması önleniyor olsaydı dünyada bu kadar deha antrenör var, bir çözüm bulunurdu herhalde!.. Barcelona kornerden gol yemiyor mu? Chelsea, Arsenal, Manchester United kornerden gol yemiyor mu? Mourinho, Scolari, Ferguson, Wenger antrenör değil mi? Korner her zaman tehlikedir. Çünkü top kalenin içine iniyor. En ufak hata gol getiriyor. Zaten hata olmasa gol olur mu? O korner Fener kalesi önünde olursa Fenerbahçe'nin riski artar, senin kalende olursa senin riskin artar. Bu kadar basit. Fenerbahçe'yi yenmenin yolu oyunu Fener sahasında oynamak. Bu kadar basit. Ama korku dağları bekliyor. Mezarlıktan geçen bir kişinin korkudan ıslık çalması gibi!.. Nasıl bir korku varmış ki yüreğinde, için için... Beraberliğe değil, 2-1'e razı. Maçın içindeki gelişmelere bak!.. Mustafa Denizli ne zaman ilk oyuncu değişikliğini yaptı: Aragones 2 değişiklik yaptıktan sonra. Orta saha oyuncularını aldı yerlerine iki tane ön libero koydu. Ve dedi ki Mustafa Denizli'ye 'Hocam benden artık korkma. Benim üstüne gelmeye niyetim yok. Ben savunma önlemleri alıp, 2-1'in üzerine yatmaya uğraşıyorum.'
ALEX VE KAZIM YOKTU Mesajını bir de değil iki hamle ile verdi. İki değişiklik yaptı, iki savunma adamı aldı takıma. Ondan sonra Denizli, Holosko'yu sokabildi. Bir forvetini yine sokmaya cesaret edemedi. Bobo'yu sokarken de Nobre'yi çıkardı. 5-1 yenilince daha fazla puan kaybetmeyeceksin ama korkuyor. 2-1 razı! 10 kişi kaybederse bahanesi hazır nasıl olsa!.. Hiç kimse Denizli'yi suçlamaz. 'Efendim Cisse atılmasa, maç 11'e 11 gitseydi, farklı olurdu!' Halamın da sakalları olsa, amcam olurdu! Maç hiçbir zaman 11'e 11 olmadı ayrıca. 'Alex' diye biri var mıydı? Sahada 'Kazım' diye biri var mıydı? Peki sen Fenerbahçe karşısında hiç 11 kişi oldun mu? 4 tane stoperle sahaya çıkıp Beşiktaş'ı bitirdin. Geçen hafta burada ne dedim: "Kanatlardan öyle saldıracaksın ki Roberto Carlos ile Gökhan Gönül ileriye çıkamayacak." Carlos sol açık gibi oynadı. Ve yine geçen hafta kaç defa "Delgado bir şey oynamıyor. Göz göre göre sonuna kadar tutuyorsun. Hiç olmazsa ikinci yarıda, hiç olmazsa Beşiktaş galipken Uğur İnceman'ı oyuna sok. Fenerbahçe maçında ihtiyacın olacaktır" demedin mi? Burada yayınlanmadı mı? Şimdi sen o maçlarda yüzüne bakmadığın Uğur İnceman'ı Fenerbahçe karşısında 10 dakika kala 'kurtarıcı' diye oyuna sokuyorsun.