Fenerbahçe bozgununun kahramanı Galatasaray boş tribünlerde Kayseri ile gruptan çıkma savaşına çıkmıştı. Durum tatsızdı. Ezeli rakip karşısındaki ağır sonucunun moral çöküklüğü devam ediyordu. Skibbe, takım da değişiklik yapmıştı. Aykut kaleye, Mehmet Topal orta sahaya, Aydın ve Ferdi karşılıklı iki kanada alınmıştı. Maçın ilk yarısındaki oyun, Turkcell Süper Lig'in zirvesinde oynayan takımların mücadelesi halinde geçti. Gerçek olan ise 1 puanlık Galatasaray'ın bütün gücünü oyuna vermesi lazımdı. Ama maalesef bu yarıda asla bu olmadı. Kayseri, Galatasaray'dan daha organize, dana tedbirliydi. Koca devrede kaçan iki gol fırsatı vardı. Son dakikalarda, Ferdi'nin şutunu Souleymanou, Olembe'nin şutunu da Aykut kurtarmıştı. Ancak Baros'un her geçen maçta moralinin bozukluğunun artması ise kötü bir durumdu. Genç futbolcu, "Gol atamam" korkusu ile kaleye top atmamaya başladı. Bu konuda, sayın Sezgin ona bir psikolog vermelidir. Aksi halde, Baros'un çöküntüsü uzun süre devam eder.
Üzücü olaylar İkinci yarı, bir avuç Galatasaraylı taraftarın tezahüratı ile başladı. Ancak Cimbom'da değişen bir şey yoktu. Galatasaray, 60. dakikada Arda'yı oyuna aldı. Amaç galibiyetti. Arda'nın ardından oyuna giren Ümit Karan'la Galatasaray toparlanmıştı Aghahowa'nın bu yarıda kaçırdığı gollerin sayısı üçtü. Ancak Kayserili futbolcunun kaçırdığı en komik goller ise Aykut ile karşı karşıya kaldığı anda oldu. Aghahowa, topa iki defa vurdu, ikisinde de Aykut, burun buruna olmasına rağmen golü kurtardı. Galatasaray'ın dünkü oyununa baktıkça inanın bana sanki başka bir takım sarı-kırmızılı formayı giymişti. Fenerbahçe maçının sonucunun etkisini bu kadar göstermesi Belediye maçı için tehlike idi. Sayın Skibbe bu takımı moralman toparlamalı. Galatasaray'da ki değişiklikler fark etti. Her iki takım da karşılıklı önemli goller kaçırdı. Ancak 90. dakikada Aydın'ın golü Galatasaray'ı ipten aldı.. Maç sonundaki olaylar ise iki takıma yakışmayacak kadar hem üzücü hem de ayıptı.