Adama "Git" dersin, sessiz sessiz hazırlanır, tercihi yoktur. Valizini toplar, çeker o yuvarlak meşin topun peşinde koşar durur. "Gel" dersin. Sorun etmez gelir, hem de boş kâğıda imzayı basar arkasına bile bakmadan sahaya çıkar... Adam gibi adamdır. "PARA mı, TOP mu?" derseniz, o da başındaki her sabah "Günaydın" dediği topa bakar "İşte o" der. Adam ilginçtir, saha dışında, beyefendi, saha içinde ise büyük yazar Refi Cevad Ulunay'ın 'Sayılı Fırtınalar' kitabına girecek kadar hırçındır, kabadayıdır. Maç günü, "Kulübe de otur" dersin, ses çıkartmaz, oturur... İtiraz mı, ne demek o, olmaz öyle şey onda. Adama "Formayı giy" dersin, sessiz sessiz giyer sahaya çıkar oynar, en kritik gününde golünü atar. Benfica önünde olduğu gibi zaferin kapısını açar, arkadaşlarına "Buyurun, yol sizlerin" der. Bravo Emre Aşık sana. Bu yaşta küçüklere adeta ders kitabı oldun. Alkışlıyorum seni...