Trabzonspor, İstanbul'a lider olarak gelmişti. Üstelik bir de ligin namağlup iki takımından birisiydi. Galatasaray'a göre Trabzonspor daha moralliydi. Alacak aldığı puan veya puanlarla önemli bir deplasmanı geride bırakmış olacaktı. Ne var ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Aslında oyuna Trabzonspor daha istekli başlamıştı. Ta ki orta saha oyundan düşene kadar. Bordo-mavililer, Galatasaray'a göre çok daha derli topluydular. 6 maçtır üstün bir performans ile oynayan kaptan Hüseyin bu derbide çökünce ister istemez Trabzonspor'un orta sahası önemli bir düşüş yaşadı. Orta saha ne rakibin oyununu bozabiliyordu ne de G.Saray'ın yaptığı ataklara set olabiliyordu. En önemlisi de takımı adına pozisyon üretemiyordu. Trabzonspor'un farklı mağlup olması kimseyi şaşırtmasın. Yani Galatasaray öyle ahım şahım oynayıp, Trabzonspor'u mağlup etti diye kimse de karamsarlığa kapılmasın.
Trabzonspor istemedi Eğer bordo-mavililer oyuna biraz ağırlığını yansıtıp, biraz mücadele edebilseydi kim ne derse desin, kim ne yazarsa yazsın bana göre oyunun skoru böyle olmazdı. Oyunun genelinde önemli teknik hatalar yapıldı. Bir kere moral yönünden demoralize olmuş Tayfun'la sağ kenarda başlanılması çok büyük bir hataydı. Zira orta sahada oyun kuramıyorsan, pozisyon üretemiyorsan o zaman top yapan ve son iki maçta formunu üst seviyeyle yükselten Colman'ın kenarda bekletilmesinin alemi neydi? Trabzonspor önceki maçlarda çok iyi oynamıyordu ama en azından sahada mücadele edip son dakikaya kadar golü kovalıyordu. Biz bu maçta bunların hiçbirini sahada göremedik. Elbette mağlup olmak farklı yenilmek, namağlup ünvanını kaybetmek kötü ve acı... Ama henüz ligin başı. Bu köprünün altından daha çok sular akar. Kimse hakemlere bahane bulmasın.