Trabzonspor'da kademe anlayışı yavaş işlemekte. Bu alandaki aksaklıkların neler olduğu, hafta içi yapılacak hoca-sporcu değerlendirmelerinde mutlaka konu edilmelidir. Üçlü defans bloğunda yukarıda belirttiğimiz hatalar devamlı yapılmaktadır. Buna ilaveten, Hüseyin ve Serkan dışındaki oyuncuların bu alana desteksizliği de ayrı bir endişe konusudur. Bu istikamette hoca ve oyuncular tarafından orta sahada kurulacak düzen ile ileri uçta ve savunmada oluşturulacak nizam başarılı olma konusunda fevkalade önemlidir. Forvet hattında oynayan Umut ve Gökhan'a gelince... Geri gelmeyen Umut mevkisinde sağlam kalıp, kritik pozisyonlarla attığı gollerle bir yerde görevini yapıyor. Gökhan'ı bugünkü görüntüsüyle tanıyabilmemiz oldukça zor. Oysa bu futbolcu eski takımında çok daha iyi ve başarılıydı. Trabzonspor'da fuzuli yerlere beyhude koşularla kendini yorup, oyundan düşmesi hem kendini hem de takımını zor durumlara sokmaktadır. Bir iyi, bir kötü görünmesi bu futbolcu için 'acaba dublör mü?' kullanıyor sorusunu akla getiriyor.. Haa... 'Trabzonspor'un hiç mi iyi tarafı yok?' derseniz ona da benim cevabım şu olur...
Özlenen tablo ortada Bir kere Trabzonspor, skoru maçın son dakikasına kadar kovalıyor. Bunu son oynadığı iki maçta mağlubiyetten galibiyete geçişte açık bir şekilde göstermiştir. İkincisi, Trabzonspor'un mücadele yönü eskiye nazaran çok daha iyi... Sahada koşmayan, savaşmayan oyuncu yok. Yine en önemlisi Trabzonspor'da birliktelik ve bütünlük üst düzeyde seyretmekte... Hele futbolcuların istek ve arzusu bu durumla birleştiği zaman, her ne kadar kötü oyun çıkarılsa bile bordo-mavililerin yenemeyeceği takım yoktur. Ben Trabzonspor'un gelecekte teknik sorunları aşıp, daha iyi olacağına inanıyorum. Öyle veya böyle, puan sıralamasında zirveye ulaşılmıştır. Ortada taraftarın uzun zamandan beri özlemle beklediği renkli bir tablo belirmiştir. Bugün bu resme bakıp da ressamı ve yardımcılarını tebrik etmemek hakikaten mümkün değil. Haaa... Sakın ola ki kazanılan bu maçlardan sonra "Düzeldik, iyi futbol oynuyoruz" gibi ruh haline kapılıp rehavete girilmesin. Kötü oynanan bir maç iyi olmak için, düzelmiş olmak için hiçbir zaman sağlam bir ölçü teşkil etmez. Ne zaman ki aynı başarılı performans maçın tümüne taşınır, o zaman istikrar gözle görülür hale gelir.