Fecir Alptekin: Kazım Kanat'ın vefatı bana "Beşiktaşlılığım"ı hatırlattı
Rahmetli Kazım Kanat'ın cenazesi Kadir Gecesi'ne denk geldi. Bayram tatilinden önceki son işgünüydü. Akşama doğru bayramlaşmak için Fotomaç Genel Yayın Yönetmeni Zeki Uzundurukan'ın odasını ziyaret ettiğimde, sözün nereye varacağı belliydi aslında: "Kazım Kanat'ın vefatı bana Beşiktaşlılığım'ı hatırlattı" dedim sevgili Genel Yayın Yönetmenimiz'e. O
da bana "Yaz o zaman!" dedi. Aslen, Fotomaç'ın da içinde bulunduğu Turkuvaz Medya Grubu'nda kurumsal iletişim alanında çalışıyorum. Bugüne dek Kazım Kanat'la sadece bir kez, "Hoş geldiniz!" deyip hal hatır soracak kadar konuşmuşluğum oldu. O nedenle kendisinden Kazım Ağabey diye bahsetme hakkını görmüyorum kendimde. Ancak herkesin hemfikir olduğu ve saygı duyduğu o "Beşiktaşlı" duruşunu ben de hissedebiliyorum; tıpkı sevgiyi görememek ama hissetmek gibi...
Gurur ve heyecan duydum Baba Hakkı'nın mesai arkadaşı ve dostu, koyu Beşiktaşlı bir dedenin torunu olarak kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım. Moda'da doğdum, Kızıltoprak'ta büyüdüm. Babam, ağabeyim ve ailenin neredeyse tüm erkekleri alabildiğine Fenerliydiler. Ama çocuk aklıma rağmen Beşiktaşlı olmanın bana hissettirdiği başka bir şey vardı ki işte ona çok derinden, gönülden bağlıydım ve o duygudan vazgeçmeyi hiç düşünmedim. Çocukluk yıllarımı layıkıyla, iyi bir Beşiktaş taraftarı olarak geçirdim. Şanslıydım da "Metin, Ali, Feyyaz, Tabela'ya Yaz!" dönemleri, Sarı Fırtına zamanları bize denk gelmişti. Ancak sonraki yıllarda okul, dersler, iş hayatı derken sanırım her kadın gibi ben de futboldan uzaklaştım. Bugün 33 yaşındayım. 26 Eylül Cuma sabahı saat 10.00'da Sabah gazetesi önünde başlayan törenden itibaren içimde biraz derinlerde, uzaklarda kalmış o duyguyla yeniden buluştum. Beşiktaşlı olmaktan gurur, coşku ve heyecan duydum. Kazım Kanat'ı sadece "Beşiktaşlı" veya "sportmen" duruşu ile değil; değerlerimizi hızla kaybettiğimiz şu modern zamanlarda her şeyden önce "insan" olarak akıllarımızda tutmalı, üzerinde düşünmeye ve onu anlamaya çalışmalıyız. Kazım Kanat'ın "Beşiktaşlı duruşu" hepimize insanlığımızı hatırlatmalı. Yaşam felsefesi, ahlakı, doğruluğu, cesareti, yaşama sevgisi, sevinci ve asil hüznü ile...