Yetmedi işte Ligde Denizlispor karşısında alınan 4-1'lik galibiyet skor açısından yüz güldürse de kamuoyunda genel görüş ortaya konan futbolun deplasmandaki Steaua Bükreş maçında Galatasaray'a yetmeyeceği yönündeydi. Bu görüşe kısmen de olsa katılmamak elde değildi. Mali problemler yaşayan ve sahaya genç oyunculardan kurulu bir kadro ile çıkan Denizlispor önünde bile "sahanın hakimi benim" hissi uyandıramayan Galatasaray, "yalancı farkı" ancak rakibin gardının düştüğü son anlarda bulmuştu. Yani; 90 dakikanın tamamına bakıldığında futbolu "işte Galatasaray bu" dedirtecek türden değildi. O maçın üzerinden geçen 3 günde Galatasaray'da çok şeyin değişmesini beklemek elbette doğru değildi. Nitekim sarı-kırmızılı ekip Bükreş'te Denizlispor maçına oranla biraz daha hareketli görünse de bu artısı çok sıkı bir takım görünümü veren Steaua'nın son dakikaya kadar devam eden baskısı ile eridi gitti. Duran topları kullanmanın ötesinde "yıldız" tarafını gösterecek bir hamlesine tanık olamadığımız Lincoln, "ben yorgunum arkadaş, çok şey beklemeyin" edasındaki Arda, "asist yoksa ben de yokum, işte o kadar" türküsünü bestelemekle meşgul Nonda... İşte bu takımın dün gece en çok şey beklediği dörtlüden üçünün Steaua önündeki hali...
Ofsayta rağmen! Ya dördüncüsü Kewell'a ne demeli? Kalitesini konuşturmaya çalıştıysa da lisanını çözecek birine rastlayamayınca onun gayretleri de saman alevi olmaktan öteye geçemedi. Yazik ki maçın büyük bölümünde sahanın hakimi olan, "rakibe nefes aldırmama" felsefesini mücadelenin her anında hissettiren ve 1-0'lık skorla tura çok yakın olmasına rağmen son 10 dakika içinde Moreno ile 2 net pozisyon yakalayan Steaua'nın turu hak etmediğini söyleyemeyeceğiz. Nicolita ile buldukları gol bariz ofsayt olsa bile...