Yeni sezona başlarken Trabzonspor için tereddüt taşıyan noktalar; kaleci, iki kanat ve orta sahada yaratıcı oyuncu eksikliğiydi. En merak edilen teknik konu ise Yanal'ın ısrarla oturtmaya çalıştığı "çift forvet" yöntemiydi.
*** Kaleci Tolga için kolay ve cetvele gelmez bir maçtı. Ankaraspor'un nisbi gücü münasebetiyle kanatlarda da fazla
sıkıntı olmadı. Dahası, Cale epeyce bir topçu görüntüsü verdi. Amma velkin orta saha yine yaptı yapacağınıya da yapamayacağını Trabzonspor'un bu orta saha yapısı ile seyredene zevk vermesi, rakibini teslim alması çok zor. Hayır, herkes gibi Hüseyin'den dem vurmayacağım. O, sağlam olduğu sürece bu takımda oynar. Aksine, takımın Yattara dışındaki adam eksiltebilen tek elemanı, transferin gözde ismi Colman'ın etkisiz, güçsüz ve hevessiz görüntüsü şaşırtıcıydı. Yanal'ın bankosu ve ciddi yazarların sürekli "yeteneklerini göstermeli" dediği Selçuk'un ise mutlaka oyuna ağırlığını daha fazla koyması gerekiyor.
Serkan yakıyordu! Forvette Gökhan ile Umut çok çalıştılarsa da yeterli sinerjiyi yaratamadılar. Yine de iç saha maçlarında bu ikilide ısrar mantıksız değil. Zorlu maçlar içinse tekrar düşünmek lazım
*** Ersun hoca ikinci yarıda 10 kişilik rakibinin üzerine daha çok gidebilmek için 2 stoperin önünde sadece tek ön libero bıraktı, Serkan ve Cale'yi de iyice ileri çıkarttı. Ancak gerek Colman ve Selçuk'un sorumluluk almaktan kaçınmaları ve gerekse Yattara'nın asıl bölgesine uzak düşmesi sonucunda istenen pozisyonlar bir türlü gelmedi. 61. dakikada konfeti şov başlarken sarı kartlı Serkan'ın ceza alanı içinde topa bir elle müdahale girişimi var ki, düşman başına. Takımını hem yenik duruma düşürüp hem de 10 kişi bırakacaktı az daha. Ve az sonra sahanın en durgunlarından Selçuk'un muhteşem golü geldi.
Yapacaksan tam yap! Golden sonra yeni Trabzonspor'da eski hastalık nüksetti. Daha etkili olacağına resmen mahkûm oldu. Top tutamadı, oyun tutturamadı. Tribünler, Kocaman'ın Neca ve De Nigris hamleleriyle iyice ürkmeye başlamıştı ki Tayfun'un tarihi ortası ve Gökhan Ünal'ın usta golü skoru dönülmez noktaya taşıdı.
*** Hakem Cüneyt Çakır gayet kültürlü ve parlak bir değerimiz. Ancak onun da zamana ihtiyacı yok değil. Kart göstermekten çekinmiyor ama tam da otorite sağlayamıyor. Theo Weeks'e gösterdiği ilk sarı kart gereksiz, ikincisi ise doğrudan kırmızı kartlıktı. Sonuçta, gördüğümüz şu: Ankaraspor uzun süre "bir kişi" eksik, Trabzonspor ise 90 dakika "bir oyuncu" eksik oynadı. Bordo-mavililer Yattara dışında, biraz da Cale'nin yaratıcı girişimleri dışında rakip kaleye gitmekte zorlanıyor. Orta sahaya sadece koşacak değil, rakibi eksiltecek, topu ileri uca hızını ve yönünü doğru ayarlayarak aktaracak bir adam mutlaka lazım. Başkan Şener'e sözüm şudur: "Bir işi yapacaksan tam yapacaksın."
HAKAN KULAÇOĞLU