Fark aldatmasın G.Saray lige şampiyonluğa aday bir taktım görüntüsünde başlayamadı. Steaua maçı düşünüldüğü için mi bilemiyorum ama maç genelinde futbolun temposu düşüktü. Sahadaki kadro eldeki mevcut içinde en ideale yakın olandı. Ama G.Saray'da bir tutukluk bir isteksizlik vardı. Kewell'in erken golü bile G.Saray'ı diriltmeye yetmedi. Top genelde ev sahibi ekipteydi ama pozisyonlar etkili değildi, rakip ceza yayı önünde eriyen ataklar sadece Denizlispor kalecisi Cenk'i çalıştırmaya yetiyordu. İlk yarının son dakikalarında Denizli, Yiğit ile skora eşitliği getirdi. Bu arada G.Saray'ın kolay gol yeme hastalığını sürdürmesi şampiyon adayı bir takım için önemli bir dezavantaj.
Skibbe sürprizleri Skibbe, Hasan'ı oyundan alıp ikinci yarıya Arda ile başladı. Oysa Hasan çıktığı dakikaya kadar yaptığı ortalarda gol pozisyonu yaratan tek futbolcuydu. Denizlispor'un ikinci yarının başında 10 kişi kalması G.Saray'ın işini kolaylaştırdı. Skibbe'nin ikinci sürprizi ise çıkmadan once topu yan direkten dönen Mehmet Topal'ı oyundan alması oldu. 75'e kadar bilinçsizce saldıran G.Saray'ı Hakan Balta'nın harika füzesi rahatlattı. Sabri'nin sakatlığında oyuna giren Barış takımın hücum gücünü artırdı. Denizli savunmasını karıştıran ortaları G.Saray'ın daha çok Denizli kalesinde görünmesini sağladı. Attığı harika gol fırsatçılığının belirtisiydi. Son 15 dakikada Kewell oyundan koptu, kaçak oynadı. Lincoln geçmiş maçlarına oranla daha çok çalıştı, bir topu üst direkte patladı, rakip ağlara da maçın son golünü bıraktı. G.Saray lige farklı bir skorla başladı. Ama uzun sure direnen Denizlispor son 15 dakikada yıkıldığı için fark geldi. İlk bir saatlik süreçteki futbol G.Saray'ı ligde de Avrupa'da da hüsrana uğratır. Her takım Denizli gibi dirençsiz çıkmayabilir. Cimbom gol ayaklarını, hücum hattını daha etkili kullanmaladır. Genç futbolculardan oluşan Denizlispor yeniden yapılanan bir takım ama takımı taşıyabilecek lider bir oyuncu yok. Ligde işinin zor olacağını düşünüyorum.