Böyle istediler Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3. ön elemesinde Sırbistan şampiyonu Partizan ile deplasmanda 2-2 berabere kalarak tur için büyük bir avantaj sağladı. Maç öncesi sarı-lacivertli takımın Belgrad'ta gol atması halinde turu geçeceğini düşünmüştüm. Ama ilk 15 dakikada Volkan ve arkadaşlarının hatalarıyla, ev sahibi takım 2-0 öne geçince hayal kırıklığına uğradım. Sanki o takım, MTK Budapeşte karşısında üstün futbol sergileyip, 7 gol atan ekip değildi. Ne markaj yapıyorlardı, ne pres, ne de paslar yerini buluyordu. Ama 25'ten sonra Fenerbahçe kendine geldi. Önce oyunu denkleştirdi, daha sonra da üst üste tehlikeli ataklar yapmaya başladı. Partizan kalecisi, önce Güiza'nın tehlikeli kafa vuruşunu iki hamlede, daha sonra da serbest vuruştan Roberto Carlos'un sert vuruşunu kornere çelerek mutlak iki golü önledi. Devrenin bu skorla biteceği sanılırken, kaptan Alex ortaya çıktı ve tehlikeli atağı penaltıyla önlendi. Kaptan, Fenerbahçe'yi umutlandıran golü Partizan ağlarına yolladı..
Kaptan umutlandırdı İkinci yarıda Luis Aragones, 2-1'lik skorun da iyi bir sonuç olacağını futbolcularına anlatmıştı herhaldeki, sarı-lacivertliler bol pas yaparak oyuna hakim olmaya ve pozisyon bulurlarsa gol atmaya çalıştılar. Nitekim 50'de Lugano'nun ortasına Semih kafayla Güiza'nın önüne aşırınca "okçu"ağları havalandırmayı başardı. Fenerbahçe bundan sonra tamamen zamana oynadı. Aragones, önce Kazım'ın yerine Burak'ı, sonra Semih'in yerine Emre'yi, son dakikalarda da Uğur'un yerine Maldonado'yu sahaya sürerek, maçın arzu ettiği beraberlikle bitmesini sağladı. Maçın İskoç hakemi, Fenerbahçeli futbolculara bol sarı kartlar gösterirken, rakiplerinin sertliklerine göz yumdu.