Forvette yeni dönem Galatasaray tarihine baktığınızda hep bir klasik santrfor görürsünüz kadroda. Metin Oktay, Gökmen Özdenak, Tanju Çolak, Hakan Şükür'ün yanı sıra Tarık Hoçiç'ten Jardel'e kadar daha birçok isim gelip geçmiştir. Ve Galatasaray, profesyonel lig tarihinde belki de ilk kez klasik santrfor özelliklerine sahip olmayan bir ekiple sezona giriyor. Yani rakip ceza alanının içini evinin salonu gibi rahat kullanan, hava toplarını penaltı atışlarının yüzdeliğiyle gol yapan bir santrforu yok Galatasaray'ın. Hoffenheim maçının son dakikasında Nonda, altıpastan bir gol kaçırdı ki akıllara zarar. Kongolu futbolcu, rakip savunmanın arkasına atılan toplarda çok etkili. Topu iyi sürüyor, direkt kaleye yöneliyor.
Bu yönleri üst düzeyde. Ama tek vuruşlarda geçen yıldan beri süregelen bir sorunu var ki asıl olması gereken bu. Gol vuruşunu yapabilmek... Keza Ümit Karan da öyle. Onun son vuruşları Nonda'ya göre çok daha iyi ama sezon içinde inişleri çıkışları olan biri. Dünyada tek santrfor modası var. Topu tutup orta sahasının gelmesini bekleyen ve genelde geriye oynayan bir forvet şablonu bu. Ama Nonda ve Ümit'in özellikleri sanki bu kalıba pek uymuyor. Kısacası Galatasaray camiası, "klasik santrfor"suz bu ara döneme hazırlanıyor. Tabii yönetim yeni bir santrfor almazsa. Ya da Skibbe, "Ben klasik santrforsuz da yaparım" diye ısrar ederse...