Sıradaki gelsin Fenerbahçe turu geçmek için gerekli vizeyi aldı. 2-0 yeterli sonuç. Daha farklı da olabilirdi. Ama fark etmez. Önemli olan bir üst tura geçebilmek. Budapeşte'deki maçta anormal bir skor çıkmaz. Zaten Fenerbahçe'nin hedefi Şampiyonlar Ligi'ne kaldığı yerden devam etmek. 1999'daki MTK faciasından sonra bir daha aynı akibete uğramayacağımız belliydi. Çünkü daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi o maçlar Fenerbahçe'nin teknik kadrosu ve futbolcuları için yeterli bir doneydi. İşi ciddiye aldılar. Ve o şekilde de bitirdiler. Kaleci Volkan'ın eline doğru dürüst bir top değmedi bile. Buna karşılık 6-7 tane net pozisyon yakalayan Fenerbahçe, 2-0'la da olsa turu garantiye aldı. Bizim burada görmek istediğimiz Aragones'in ne yapmak istediğiydi. Çünkü ilk resmi sınavıydı. Belli ki Aragones dörtlü savunma, önde üç orta saha, onların önünde Alex ve en önde çift forvet Güiza ve Semih'le yola koyulacak. Bu taktik elbette zayıf takımlar karşısında geçerli olacaktır. Ama Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalırsak güçlü rakipler karşısında Zico gibi tek forvete dönme zorunluluğunu yaşayacağını zannediyorum.
Sahanın yıldızı Kazım'dı MTK, Fenerbahçe'den çok daha güçsüz bir takım. Ama 1999 yılında da gördük ki o güçsüz takım bizi elemişti. Aragones'i o maçlardan aldığı derslerden ötürü, yaptığı savunmayla kutluyorum. Adamlar, kalemize bile gelemediler. Biz de gerekli skoru aldık. Benim dün akşam hoşlandığım taraf, kanatların iyi çalışmasıydı. Roberto Carlos ve Uğur, güzel bir uyum içindeler. Atılan ilk golde Uğur'un verdiği pas Roberto Carlos'un füzesiyle ağlarla buluştu. Sağ kanatta da Gökhan ve Kazım büyük işler yaptılar. Ben dünkü yazımda Alex'in bu maçı alıp götüreceğini belirtmiştim. Ama yanılmışım. Maçı götüren Kazım oldu. Sahanın yıldızıydı. MTK teknik heyeti, İspanya ve Türkiye liglerinin gol krallarını mercek altına almış ve onlara özel koruma göndermiş. Aragones bunu biliyordu galiba ve o yüzden Semih ile Güiza'yı rakip savunmanın üstüne kurban gibi göndererek dışarıdan atılacak şutlarla kaleyi fethetmeyi denedi. Başarılı da oldu. İki gol de Roberto Carlos ve Selçuk'un ayağından bu şekilde gerçekleşti. Aragones'i anlamaya çalışacağız. Şu anda gidişat çok iyi, umarım bozulmaz. Bence bu iş bitti. Sıradaki gelsin...