Bir yıl Geçtiğimiz yıl sezon sonu 'kısa bir ara vereyim' diye Fotomaç ailesinden koptum, tembellik bulaşıcı bir hastalık gibi yakama yapıştı, ayrılık bir yıl sürdü. Şimdi uzun bir yılın ardından yeniden Fotomaç okurları ile buluşmak gerçekten büyük keyif. Yeniden birlikte olmanın hatırına bir yılın kronolojosini yaptığımızda aslında pek çok büyük olayın bu zaman dilimine sığdığını görüyoruz. Geçtiğimiz yıl bıraktığım noktada Fenerbahçe şampiyon olmuştu. Galatasaray üçüncü olarak şampiyonlar Ligi'ne bile katılamamış, Erik Gerets, Atatürk Havalimanı'ndan Belçika'ya çoktan uçmuştu. Zico mutlu, umutlu, şampiyon teknik direktör olarak yere göğe sığdırılamazken, Ertuğrul Sağlam gençlik aşısı olarak Beşiktaş'ın başına geçmişti. Sahi Tigana işbaşındaydı değil mi? Çok uzak bir tarih gibi görünüyor!
Kader yine değişmedi Roberto Carlos gibi dünya starı Şükrü Saracoğlu çimlerinde imza sonrası resim çektirmeye başlamıştı. Ve ben bıraktığımda Fenerbahçe, ligin en büyük favorisiydi. G.Saray ise sevdalısı Feldkamp'ı takımın başına getirip Lincoln'ü alınca havaya girmişti ama yine de rakibinin gölgesi hâlâ uzun geliyordu. Süper Lig'de son beş yılın kaderi yine değişmedi, geçen sezon Florya ve Kadıköy arasındaki çekişme ile geçti. İnönü dolayları yine 'Çarşı'larda gezinip günü bile kurtaramazken, geçmişinden gelen büyük takım apoletinin yamacında sezonu tamamladı. G.Saray, lig tarihinde bir ilki gerçekleştirip yardımcı hocasıyla şampiyon olurken, bir sezon önce omuzlardan inmeyen "Beyaz Pele" bu kez beyaz mendillerle İstanbul'u terk ediyordu. Geri döndüğümde batı yakasında bazı şeyler değişmişti. Türkiye, Avrupa Şampiyonası'nda sükse yapmış, sıkı transferler Edirne'den içeri girmiş, yıllardır yarışın dışında kalan Trabzonspor, çok güçlü geri dönüş sinyalleri veriyordu. Sezon başı şampiyonu belli. Bakalım mayısta ipi kim göğüsleyecek.