Amatör branşlar Şu sütunlarda, herhangi bir spor kulübü sadece futbol kulübüymüş gibi kabul edenlere karşı çok sayıda yazılarımı okumuşsunuzdur. Benim düşüncem manzaranın küçük kısmıyla değil, bütünüyle ilgilenilmesidir. Bu bağlamda baktığımızda F.Bahçe'nin ülkemizin değil, dünyanın en başarılı kulüplerinden biri olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Katıldığı 9 branşta da zirveyi hedefleyen, hemen hepsinde şampiyonluklar kazanan başka bir kulüp örneğinin olmadığını da iddia ediyorum. Her şeyi futbol olarak görüyorsak F.Bahçe'nin rakipleriyle eşit şartlarda mücadele etmediğini de söylemeliyiz. Öyle ya o da diğerleri gibi tüm gücünü, parasını, sponsorlarını sadece futbola yöneltse her sene ikinciliği şampiyonluk gibi kabul eden bir lig yaşamaz mıyız. (Çünkü birinci belli) Yapılan yatırımlar ülke sporunu da yakından ilgilendiriyor. İsterseniz olimpiyatlara F.Bahçe'den kaç sporcunun katıldığına şöyle bir bakın. Futbolda, bayan ve erkek baskette ilk 8'e kalan, masa tenisinde final oynayan sarı-lacivert renkler Avrupa'ya da damgasını vurmakta. Bütün bunları niye yazıyorum. Herkes MTK maçına odaklanmışken bir hafta içerisinde hem uluslararası Prens Adaları Kupası'nı kazanan, hem de 8 kategoride birinci olup Ege Kupası'nı müzeye götüren F.Bahçeli yüzücülerin haklarını vermeliyiz diye düşünüyorum.